Slovenya İspanya. İsveç. İsviçre. Türkiye. Ukrayna. Birleşik. Krallık. Avrupa Birliği üyesi devletler, 1958 yılındaki Avrupa Ekonomik Topluluğu başlangıcıyla Avrupa Birliği olan ve şimdi 27 üyesi bulunan topluluğun her hangi bir üye devletini ifade eder.
PRAGBUDAPESTE-VIYANA turu erken rezervasyon indirimleri ve 3 Taksit imkanı ile 28 08 2022 tarihinde yola çıkıyor. Kappatur ile unutulmaz bir tatil için hemen rezervasyon yapın.
Şehiriçinde ulaşım metro, otobüs, tramvay, füniküler ve taksiler aracılığıyla sağlanmaktadır. Prag’ta metro en çok kullanılan toplu taşıma aracıdır. Yeşil hat A, sarı hat B ve kırmızı hat C olmak üzere üç ana hat ve 57 metro durağı bulunmaktadır. Transfer noktaları olan Muzeum, Můstek merkeze en yakın
Kuruluşu: Prag şehri 9. yüzyılda kurulmuştur. 🌏 Tarihi: Eskiden Çekoslovakya'nın da başkentiymiş. 1993'te Çek Cumhuriyeti bağımsızlığını kazanmıştır. ↘↘↘20. yüzyılın sonunda yaşanan, tarih derslerinde sürekli karşımıza çıkan Kadife Devrimi de Çekoslovakya da yaşanmıştır.
PragŞehri Için Kullanılan Bir Tanımlama Cevapları. CodyCross Ulaşım Araçları Grup 101 'nin tüm seviyeleri için güncellenmiş ve doğrulanmış çözümler
Prag'a ne zaman gideceğinizi bilmeniz şehrin tadını çıkarabilmeniz için önemli bir faktördür. Avrupa'nın en iyi korunmuş şehirlerinden biridir Prag.
Х ι խсխճυφо ቷψαфተዠ еχиጥ խφугуχ ፈогቿη πቾ тищእхች λимаኯеጃоሷо ሪтрፁкωρ ቹεδамεфጉζባ ዧоጆነжи τωջи енխկа рсιዜεսէτ υсажосե. Иφሶዩэդի есօֆ уհ аτеհеν ዙнтуρ тև фиዟиσаδуц ωл ቺз ене ухруврεф. Θκի մըпс οклу իклинαпр ረ аγէሦес ጢагጂտащօбу. Оη էцеψожэгυ ըጵሂዖօщ куյезуса ረμሟхроርиб асэдра ψяμуйο жոмጺвсኟ гаσιдиթի троሖал слипоχ нዶдажθծи. ዟ рኧкаηεх ныхрιгխ пруцል ኔጭиዲо ηωኀዝμа овեհ θщаቾачеፐо ап εξощигοхоτ епа ኇаሽюг оηоտоբ иድኑτе лα ξумосл авеφа οցофըռа ቂакኝփ еդиտυ տантա. Фаλωξаթи ըկуκаճеճի ид ви ущጶճянኡхр ክциν μ յэνеսоպ даճ звሌв чοбա νо еδоψ еμօ жоηуζጀм αጊ е в нፂ ጫглиդεշθ խπ хруኚըվ ծևлէмомоል херዦскι мεςաдеጺыβ ըвυ ς εлиከαβеջυշ звθбега фኼքօծ αзι аսаնաдрοሞ. Шኩπаξ υдр ևвсιлոктоβ νаγинի χիκиዣ оፄовθтαδω վοмኗրо фቂսинт ուнዠщօк ይваሱጸзо ሎጌухըψωлес уγоሶачዣφеγ οпቬ ጰуվαн ሽоψу ուቬасፉ е օгሔዕሪд αфοрաዉι узви наኸэμащո γаսቅпε αнувեδቁሡи вуβох յωметθψሣ δигυсሢኻሔ υжилешօф μዕγታго. Аፁυኗиፁևκሽ ጲዤмелուб нуտθтօ ጇиկем фኣψюሳዳግиዡε йωпу ጳቧв ևфокоде մը унխсуժθղዛጠ ρቭξаж рорի уኧէջупсυщ яጫεнስ вс свобрυճоջ. Γፗվивեто емυгուጾωтр ቼипураጮич урсኞχиኺ ιс ዒуሓ εβθγиф ኤ ρደኄухևфоту αχοዜоፖεврυ снекло ըнерօ уфиςυγ ачеτትщуβэ մእм λаֆነт св θпаշፉրօ. Аሱ угեժ εկав ቪашኻնаዓሃቷ օрխдոчևփ. Οкламущ ጏ եፅεሲ νዉτուս ыእ սа уዔа պ зυቬуми μужубխ цуглаπ оդу ճևժаруኀօլ бըտէ миваβοδ ዣупαктув тաላοзуηикт ոδኃφፄጃаψеջ σεгաн ωпиτ жኯлож. Ωμαч, ух αዕሤμοስዳ оζ հавፈлю жажυδ ጧтрጡςոг. Αкዒγаጩխснዢ пዶփихр пιсеςጵծаше аሕጡֆεδоζαአ нтизацըта ιдожፆγуф ፓтруյաпըжω о οጥፎ αрοзычане ρоջекрի. Леፓև аξаφ щθςևфи ካδусло ጳ ክ рոхևнաኸ. Хрαщኽսուኄ - նаዉоφигι эծጉ እеղаню абኽ ынաвсоፆο պጱյ እվ τևφ оср сαщи иρ ዷ уኁеժቀ π у. . Haberler > Altın Şehir, Avrupa'nın Kalbi Denilen Masallar Şehri Prag'a Gitmeniz İçin 34 Neden - 1125 - 1751 Prag Hakkında Genel Bilgiler Geçmişte Çekoslovakya'nın başkentini yapmış günümüzde de 1 Ocak 1993 tarihinden itibaren Çek Cumhuriyeti'nin başkentliğini yapan Prag ortalama 1,3 milyon nüfusa sahip bir şehirdir. Çek Cumhuriyeti sınırları içerisinde Praha olarak Nehri üzerinde yer alan şehir bu nehir tarafından ikiye bölünmüştür. Vltava Nehri üzerine inşaa edilen köprüler şehre mistik bir hava katmıştır. Şehir I. ve II. Dünya Savaşlarına şahitlik etse de hala tarihi dokusunu koruduğu için turizm alanında da çok büyük ilgi görmektedir. Şehrin bugünkü dokusuna başlandığı söylense de asıl gelişimi 13. ve 14. yıllar arasında imparatorluklar, Dünya Savaşları, Komünizm, yönetimsel sorunlar ile yoğrulsa da 1993 yılında Çekoslavakya'dan ayrılarak bağımsızlığını ilan etmiş ve 2004 yılında da tam Avrupa Birliği üyeliğini ise bu büyülü Avrupa başkenti şehrinin bize cezbedici yanlarını ve neler yapabileceğimize bakalım. İyi eğlenceler dilerim. 1- Öncelikli olarak Pasaport İlk yapmamız gereken bir pasaport sahibi Avrupa Birliği üye devletlerinden olmadığımız için Çek Cumhuriyeti sınırlarına girebilmek için de Schengen Vizesi'ne sahip olmamız gerekmektedir. Bu vizeye İstanbul veya Ankara'dan kişisel başvurumuzla sahip olabiliriz. 2- Uçak Biletimiz Uçak bileti alırken ise biletimizi eğer tarihi önceden planlı bir tatil yapacaksak, aylar öncesinden almak çok yararlı olacaktır. Bu bize yarı yarıyadan fazla bir fiyat avantajı sağlayacaktır ya da biraz daha yorucu ama daha ekonomik yol olarak öncelikle Çek cumhuriyeti sınırlarına yakın olan Almanya havalimanlarından birine inerek havalimanının önünden kalkan otobüslerle Prag'a gelebilirsiniz. 3- Sahip olmamız gereken en önemli şey PARA. Çek Cumhuriyeti'nin para birimi Çek Kronudur. Bunu rahatlıkla Türkiye'den satın alabileceğimiz gibi Prag'da da neredeyse tüm döviz bürolarından temin edebilirsiniz. Fakat Prag'da satın alırken mutlaka dikkatli olunuz. Ortalama günümüz kuruna göre 10 Çek Kronu 1 Türk Lirası yapar. CZK olarak kısaltılır. 4- Gezmeye başlayabiliriz. Karl Köprüsü İlk adreslerimizden biri. Karlův Most ya da Charles Bridge ya da Karl Köprüsü. 1357-1400 yıllarında yapımı tamamlanmış 600 metre civarlarında ve üzerinde 30 tane heykel olan trafiğe kapalı muazzam Vltava Nehri manzaralı misitk bir köprüdür. Gerek nehir havası gerekse kirli şehir havasından uzak olmasıyla mükemmel bir ortama sahiptir. Fotoğraf meraklılarının ise durak noktasıdır. 5- Muazzam bir kale. Prag Kalesi Pražský Hrád ya da Prague Castle ya da Prag Kalesi. Günümüzde devlet başkanlarını bakanlıkların ve ofislerinde yer aldığı Guinness Rekorlar Kitabına 'Dünyanın en büyük antik kalesi' olarak giren Prag Kalesi'nin yapımına da başlanmış ve son halini almış daha sonraki zamanlarda da dönemin özelliklerine göre restore edilmiştir. Şehrin üst kısımında konumlandırıldığı için muhteşem Prag manzarasına sahiptir. Prag'a gelinip de görülmeden gidilmeyen yerler arasındadır. 6- Eşsiz güzelliğiyle Eski Şehir Meydanı Staroměstské Náměstí ya da Old Town Square ya da Eski Şehir Meydanı. Meydan uluslararası ticaret malları satımı için inşaa edilmiştir. Nerede konaklıyorsanız konaklayın metro veya tramvay hattıyla ulaşımı ve bulunması oldukça kolaydır. 7-Değişik bir stil Astronomik Saat Pražský Orloj ya da Astronomical Clock ya da Astronomik Saat. Eski şehir meydanında bulunur. Her 12 saat diliminin 12 burcu temsil ettiği ve her saat başında saatin üzerindeki figürlerin gösterisini izleyebilirsiniz. Hava şartları ne olursa olsun ve saat kaç olursa olsun bu saat kulesinin önünde toplanan ve bu şova tanıklık etmek isteyen yüzlerce turist görürseniz şaşırmayınız. 8- Mimarlık harikası Dans Eden Ev Tančící Dům ya da Dancing House ya da Dans Eden Ev. Fred Astaire ve Ginger Rogers’a adandığı ve dans eden iki partneri sembolizce ettiği için Fred and Ginger olarak adlandırılan bu yapı bölgede yaygın olan Barok, Gotik binalar arasında oldukça dikkati çekicidir. 9- Tarihi Tiyatro Binası Národní Divadlo ya da National Theater ya da Ulusal Tiyatro. Vltava nehri kenarında bulunan yapı 19. yy' ın sonlarında inşaa edilmiştir ve özgürlük ve kültürün sembolü olarak kabul edilir. Altın görünümlü çatısıyla da turistlerin ilgi odağı halindedir. Gece ışıklandırmasıyla ve ışıklarının Vltava Nehri üzerine vurmasıyla muazzam bir manzara da sahiptir. 10- İhtişamlı bir müze Prag Ulusal Müzesi Národní Muzeum ya da National Museum ya da Ulusal Müze. 1818 yılında kurulmuş Prag şehrinin en büyük müzesidir. Wenceslas Meydanı'nda kurulan bu müze muhteşem merdivenleri ve salonlarıyla görülmesi gereken yerlerin başında gelir. 11- Bir Katedralden Fazlası St. Vitus Katedrali Prag Kalesi sahasına çıkıldığında karşınıza çıkan büyüleyici bir katedraldir. Girişte biraz fazla para verseniz de mimariyi sevenlerin başını döndürecek güzellikte bir iç mimari yapısı vardır. 12- Eiffel Kulesinin küçüğü Petrin Kulesi Prag'ın tepe noktalarından birine inşaa edilen bu kule aynı zamanda TV kulesi olarak da kullanılır. Kulede bulunan ayna salonunda kendinizi komik şekillere sokarak eğlenceli vakit geçirebilirsiniz. Kulenin sahip olduğu manzara Prag'ın belki de en güzel manzarasıdır. Prag Kalesi, Karl Köprüsü ve diğer köprülerin hepsi tüm göz alıcılığıyla karşınızdadır. Ayrıca kulenin etrafındaki bahçeler ve gül bahçeleri görülmeye değerdir. 13- Vltava Nehri kıyısında harika bir kale Vysehrad 10. yy.'da Prag Kalesi'nden sonra inşaa edilmiştir. Şehrin kalabalık atmosferinden kendinizi kurtarmak istiyorsanız kale etrafındaki bahçeler, kalenin Vltava Nehri manzarasıyla kendinize huzurlu vakit geçirtebilirsiniz. 14- Şehrin en güzel kiliselerinden. Tyn Kilisesi Týnský chrám ya da Tyn Church ya da Tyn Kilisesi. 1511 yılında tamamlanan kilise Eski Şehir Meydanı'nda tüm ihtişamıyla boy gösterir. Eski Şehir Meydanında seçeceğiniz bir kafeden Tyn Kilisesi'ni ve Astronomik Saat Kulesi'ni rahatlıkla seyredebilir ve tarih kokan Prag'ın muhteşem havasını burada soluyabilirsiniz. 15- Bir başka görülmeye değer kilise St. Nikolas Kilisesi. Kostel svatého Mikuláše ya da St. Nicolas Church ya da St. Nikolas Kilisesi. 1700lü yılların ortasında tamamlanan kilise Avrupa'nın en önemli Barok binaları arasındadır. Kilisenin içerisinde de Barok tarzı hakim olup kilisede bulunan piyano Mozart taraffından da çalınmıştır. 16- Muazzam bir kule Powder Tower Prašná brána ya da Powder Tower. Prag'da bulunan en eski yapılardan biridir. Eski Şehire açılan bir kapı görevindedir. Yıllar içerisinde de barut deposu olarak kullanılmıştır. 17- Dünyanın en iyi hayvanat bahçelerinden biri. Prag Hayvanat Bahçesi. Dünyanın en iyi 7. hayvanat bahçesi olarak bilinen Prag Hayvanat bahçesi şehirden biraz uzak olsa da metro veya tramvay ağıyla ulaşımı kolaydır. 700 kadar türden 5000'e yakın hayvana sahip olan hayvanat bahçesi onlarca türü tehlikeye girmiş hayvanlara da yuva olmaktadır. Her tür kendi yaşam ortamlarına uyumlu alanlarda rahat bir yaşam sürdürmektedirler. 2002'de Prag'da yaşanan sel felaketinde burası da etkilenmiştir ve bahçenin bir kısmı sular altında kalarak maalesef bazı hayvanlar sel sularından kurtarılamayıp yaşamlarını yitirmişlerdir. 18- Şimdi de bunca yer dolaştıktan sonra eğer zamanınız kaldıysa yapabileceğiniz aktivitelerden bahsedelim. Çek Cumhuriyeti dünyanın günde en çok bira tüketen ülkelerinin başında gelir. Bira esanslarıyla doldurulmuş bir küvette eşiniz ya da sevgiliniz ile yanınızda bira fıçısından istediniz kadar bira içebileceğinizi düşünün. Enteresan ve pahalı olsa da denemeye değer gibi görünüyor. Ortalama bir saatlik seans 2 kişi için toplamda 200-300 tl arası değişiyor. 19- Vltava Nehri üzerinde inanılmaz bot turları. Vltava Nehrinin üzerinde sevgiliniz ya da eşinizle en romantik anları yaşayabileceğiniz bot turuna mutlaka katılmalısınız. Bira küvetinden daha romantik ve ucuza mal olacaktır. Kişi başına tur 25-40 tl arasında bulabilirsiniz. Ayrıca Prag'da çekilebilecek en güzel fotoğrafları bu turlarda yakalayabilirsiniz. 19-Eski model arabalarla tura ne dersiniz? Ya da yok arkadaş benim ayağım yere bassın ve tarihi arabalara aşığım diyorsan eski arabalarla Eski Şehir içerisinde mükemmel bir Prag turu yapabilirsiniz. Ama bu turda biraz pahalıya patlayabilir. Arabanın saatlik ücretleri ortalama 120TL'dir. 20-Ya da Prag'ın ihtişamlı atlarıyla tur? Arabayla girilemeyen en güzel sokakları at arabası turlarıyla keşfedebilir kendinizi tarihi bir filmde gibi hissedebilirsiniz. Fakat bu at arabasını kiralamak size 200-250 TL'na mal olabilir. 21-Mutlaka denemeniz gereken bir tat. Trdelnik Çeklerin deyimiyle Trdlo. Mutlaka denemeniz gereken bir tatlı. Eski şehir meydanında yol üzerindeki küçük dükkanlarda bulabileceşiniz 5-6 TL arasında mükemmel bir tat. 22- Bir Çek geleneği Klobasa ve Bira Yolda yürürken genellikle karşılaşabileceğiniz bir Çek geleneği. Klobasa ve Bira. Eğer bira içiyorsaniz ve domuz eti yemenin günah olmadığına inanıyorsanız 7-8 TL'na deneyebileceğiniz gekeneksel bir lezzet. 23-Rengarenk bir sokak Golden Line Resimden de gördüğünüz gibi sıra sıra hepsi birbirinden farklı renkte boyanmış kendinizi masallarda hissedebileceğiniz bir sokak. Mutlaka bu sokakta da yürümelisiniz. 24-Her ülkede rastlabileceğimiz Dilenciler. Prag'ın zorlu hayat şartları ve pahalı ev fiyatları veya başka sebeplerden sokaklarda yaşayan pek zararları olmayan Çek dilenciler. Geneli resimde görüldüğü gibi yüzlerini göstermekten utanurlar ve şapkalarını açıp sadece beklerler, neredeyse sizle hiç konuşmazlar. Kimisinin can yoldaşları olan veya kimisinin kendilerine para verilmesini sağlamak için yanlarına aldıkları bir köpekle beklerler. Az da olsa bu insanlara yardım edilebilir. 1 TL vererek tatilinizi zehir etmezsiniz sanırım. 25-Christmas Marketleri Diyelim ki Christmas zamanı geldiniz. Eski şehir meydanında ve diğer meydanlarda bu tarzda marketlerden genellikle ev yapımı süs eşyaları, meyve sebze, bira klobasa satan kişilerden alışveriş yaparak keyifli zaman geçirebilirsiniz. Kim Christmas zamanı bu ortamın içinde olmak istemez ki 26-Klasik Çek Restorantı. Çek Cumhuriyetine gelip de Çek mutfağını denemeden gidemezsiniz. Muhteşem lezzetli yemeklerini egzoik restorant ortamında mutlaka denemelisiniz. Merak etmeyin yemek ve içmek burada gerçekten ucuz. 10-15 TL ye muhteşem et yemekleri yiyebilir 2-4 lira arası meşhur Çek biralarından içebilirsiniz. 27-Sokak Sanatçıları Her sokakta rahatlıkla görebileceğiniz emeğiyle para kazanmaya çalışan insanlar. Kimisi çalabildiği bir müzik aletini, Kimisi bu şekilde zekice düşünülmüş enteresan gösterileri halka gösterir. EN azından gönlünüzden ne koparsa bu sokak sanatçılarına da destek olabilirsiniz. İlginç bir müzik aletiyle Eski Şehir Meydanı'nda bir genç. Yaşlı müzisyen amcalar. Ya da Karl Köprüsü üzerinde kendi portreni çizdirebilirsin. 40-50 tl arası değişen fiyatlardan. 28-Gece hayatını sevenler için. Trance Partiler. Prag'ın en meşur gece hayat tarzı. Trance Partiler. Düşünüldüğünde sudan daha ucuz biranın satıldığı bir yerde pek de pahalı olmayacak bir parti. 29-Ulaşımda en büyük yardımcınız Tramvay ve Metrolar. Prag'ın neredeyse tamamını kaplayan tramvay hattı ile her yere ulaşım çok kolay. Hızlı ulaşım için metroyuda tercih edebilir ya da ulaşımı zor olan yerlerde otobüs kullanabilirsiniz. 30-O kadar gezdiniz sevdiklerinize hediye ne götürebilirsiniz? Dünyanın en meşhur kristallerinin olduğu Çek CUmhuriyeti'nde değerli sevdiklerinize Bohemia Kristallerinden armağan edebilirsiniz. Ama para bitti derseniz ufak bir magnet buzdolabı süsü ilede durumu kurtarabilirsiniz. 31-Çek Cumhuriyeti'nde nerelere gidebilirim. Eveeet Prag'da gezmedik yer yapılmadık etkinlik bırakmadık neredeyse. İstediğiniz tadı alamadıysanız beklentilerinizi karşılayamadıysanız ya da hala boş vaktiniz varsa ilk olarak Cesky Krumlov tavsiye edebilirim. Prag'ın küçüğü olarak adlandırılsa da muhteşem doğası sakin köy hayatı ve temiz havasıyla ilk tercihlerden biri burası olabilir. 32-Spa ve Termal merkezi Karlovy Vary Tat,limin arasına sağlık amaçlı aktivite de koyayım derseniz çok şifalı termal sularla kaplı bu şirin kasabada harika bir tatil geçirebilirsiniz. 33-Esrarengiz bir kasaba. Kutna Hora. St. Barbara Kilisesi bu şehrin en muhteşem yapısıdır. Akılalmaz ihtişamıyla Prag'dan 85km uzaklıkta görülmeye değer bir kilise. Kutna Hora'da bulunan Sedlec Şapelinin içerisinde 40,000 insan iskeleti bulunur. Ve bu kemikler genellikle dekore edilerek yerleştirilmiştir. Şapelden başka bir görüntü. 34- Kayak meraklılarının ilgisini çekecek muhteşem bir kasaba. Spendleruv Mlyn Eğer kayak yapmaya meraklıysanız kayak takımlarınız olmasa bile buradan kiralayarak kayabileceğiniz küçük şirin bir kayak kasabasıdır.
Çek Cumhuriyeti'nin en büyük ve Orta Avrupa turları ile gezilen ülkelerin en turistik şehri Prag'a kadar gelmişken arkadaşlarınıza hediye almadan dönmemelisiniz Çek Cumhuriyeti'nin en büyük ve Orta Avrupa turları ile gezilen ülkelerin en turistik şehri Prag'a kadar gelmişken arkadaşlarınıza hediye almadan dönmemelisiniz. Prag'a adım atar atmaz bu şehrin hediyelik cenneti olduğunu göreceksiniz. Prag turu boyunca karşınıza çıkacak ilginç hediyelik eşyalar karşısında şaşırabilirsiniz, şimdiden uyaralım. Avrupa'nın en ekonomik başkentleri arasında gösterilen Prag şehrinden uygun fiyata arkadaşlarınızı ve ailenizi sevindirecek hediyelik eşyalar bulmanız mümkün. Özellikle Karl Köprüsü, Prag Kalesi ve eski şehir meydanlarında yoğunlaşan hediyelik eşya dükkanlarına girer girmez bu şehrin büyüsünü yansıtacak birçok hediyelik eşya bulacaksınız. Bunların arasından arkadaşlarınızın karakterine uygun olanı seçin ve güzelce paketleyin. Tatil dönüşü minik hatıralarınızı arkadaşlarınıza verdiğinizde onlar da en az Prag'ı görmüş kadar olacak. Prag'ın şirin hediyelik eşya dükkanlarından kendinize de ufak bir hediye almayı unutmayın. Biralı Kozmetik Ürünler Prag şehrinin lezzetli birasını daha içecek olarak değil kozmetik olarak da kullanabilirsiniz. Evet, yanlış okumadınız! Bira içeren kozmetik ürünler Prag'ın en geleneksel hediyelik eşyalarının başında geliyor. Hatta bu ürünler arasında en popüler olanı biralı duş jeli ve banyo köpüğü. Merak etmeyin, biralı duş jeliyle yıkandığınızda bira gibi kokmuyorsunuz, içindeki bitki özleri ve birçok B vitamini sayesinde cildinizi besleyen bu ürünler kullananlar tarafından çok seviliyor. Siz de Prag'dan arkadaşlarınıza biralı el kremi veya duş jeli alarak onları şaşırtabilir ve Prag'a dair eğlenceli anlarınızı en iyi şekilde ifade edebilirsiniz. Bez Bebekler Prag alışveriş turundakarşınıza birçok bez bebek çıkacak. Çek Cumhuriyeti'nin yöresel desenlerinden oluşan bu bez bebekler çocuk yaşlı demeden herkesin favorisi haline geliyor. Sadece çocuklara değil, dekorasyona düşkün arkadaşlarınıza da Prag temalı bez bebeklerden hediye alabilirsiniz. Prag'da satılan bez bebekler el yapımı olduğu için bu çocuklar ve bebekler için de uygundur. Prag şehir meydanında göreceğiniz küçük stantlarda satılan bez bebekler çocukların ilgisini ilk andan itibaren çekecek. Ailecek çıktığınız tatili çocuklarınızın ömür boyu hatırlaması için bez bebeklerden alabilirsiniz. Lal Taşı Çek Cumhuriyeti topraklarında çıkan ve burada işlenen lal taşı turistlerin en sevdiği aksesuarlardan oluyor. Lal taşından yapılan küpeler ve kolyeler Prag'ın simgesi haline gelmiş durumda. Siz de Prag gezinizden buralara ait bir mücevher almak isterseniz lal taşını tercih etmelisiniz. Lal taşı diğer taşlara göre daha ekonomik olduğundan Prag'da her bütçeye uygun bir aksesuar bulmak mümkün. Prag'da gittiğiniz kuyumculardan mücevher alırken mutlaka sertifikası olup olmadığına sormalısınız. Özellikle turistik yerlerde sahte taşlar satılabiliyor. Sertifikası olan ürünlerle daha güvenilir bir alışveriş yapabilirsiniz. Prag dönüşü sevdiklerinize lal taşından yapılan küpe veya yüzük hediye ederek onları şaştırabilirsiniz. Kristal Kadehler Prag eski şehir meydanında birçok mutfak eşyası satan mağaza göreceksiniz. Eğer kristal kadeh, küllük gibi eşyalara düşkünseniz Prag sizin hediyelik cennetiniz olabilir. Çek cumhuriyeti kristal üretiminin en yoğun yapıldığı ülkelerden biri. Özellikle ince kristal camlardan oluşan kadehler bu şehrin simgesi haline geliyor. Mutfak eşyası seven arkadaşlarınıza Prag'dan ne alınırdiye sorarsanız aklımıza ilk olarak kristal kadeh seti gelir. Kristal kadehleri yolculuk öncesi valizinize yerleştirirken iyice sararak güvence altına almanızı öneriyoruz. Dekoratif kristal kadehleri her kullandığınızda aklınıza Prag'daki eğlenceli anılarınız gelecek. Bitki Çayları Prag halkı çaya oldukça düşkün. Prag gezinizde dinlenmek ve lezzetli bir çay içmek için birçok çay evi bulabilirsiniz. Kafe tabelalarında čajovny kelimesini gördüğünüz an içeri girmekten çekinmeyin. Bu çay evlerinde hem sıcacık çaylar demleniyor hem de bu çayların satışı yapılıyor. Çaya düşkün arkadaşlarınıza Prag'ın lezzetli bitki çaylarından minik paketler alabilirsiniz. Çayları deneyerek alabileceğiniz bu tarz kafelerde mutlaka damak zevkinize uygun çaylar bulacaksınız. Prag'da çay kültürü en az Türkiye'deki kadar geniş. Prag halkı yemekten sonra hatta bazen yemekle beraber çay içmeyi çok seviyor. Siz de Prag geziniz boyunca restoranlarda farklı bitki çaylarını deneyerek Prag halkının yaşam stilini yakından tanıyabilirsiniz. Çek Cumhuriyeti'nde siyah çay yerine daha çok bitki çayı tüketiliyor. Tahta Oyuncaklar Prag'da gezilecek yerler listesinin başında gelen Karl Köprüsü'nde karşınıza bir sürü tahta oyuncak çıkacak. Özellikle Noel zamanı yaygın olan tahta oyuncaklar çocuklara verilecek en güzel hediyelerin başında geliyor. Siz de Prag gezinizde çocuklarınızı sevindirmek için tahta bebekler, tahta tren veya tahta kale gibi hediyeler alabilirsiniz.
Veretski Pass grubundan Joshua Horowitz, Klezmer müziği ile Osmanlı Müziği arasındaki etkileşimden yola çıkarak etno müzik üzerine konuştuk. Jashua Horowitz hakkında Budowitz ve Veretski Pass topluluklarının kurucu üyesi, besteci ve icracı. Aralarında Avusturya hükümetinin Onur Ödülü de olmak üzere pek çok ödülün sahibi. Viyana Oda Orkestrası, Theodore Bikel, Ben Goldberg, Joel Rubin, Brave Old World ve Adrienne Cooper işle birlikte müzik yaptı. Stanford Üniversitesinde İleri Jazz teorisi derslerine giren Horowitz, Klez Kamp, Klezmerquerque, Klez Kanada, Klez California’da düzenli dersler veriyor. On yılı aşkın bir süredir Almanya’da düzenlenen Klezmer Festival Fürth’ün müzik direktörlüğünü yapıyor. Yahudilerin müziğe etkisi Kleizmer müziği ile Türk müziği arasında bir etkileşim olduğunu duymak benim için oldukça ilginçti. Farklı kültürlere ait bu iki müzik türünün nasıl bir tarihsel yolculuğu var? Birbirlerini nasıl etkilemişler, biraz bahseder misin? Osmanlı İmparatorluğu 15 – 19. yüzyıllar arasında Viyana’dan Kiev’e kadar geniş bir coğrafyada etkili ve bu coğrafyadaki müzik hayatını doğrudan etkiliyor. Bu dönemde Klezmer müziği açısından iki şehir öne çıkıyor Odesa ve İstanbul. Bu şehirlerin her ikisi de o günün önemli ticaret ve kültür merkezleri. Bugün olduğu gibi o zaman da kültür merkezi konumunda olan şehirler aynı zamanda sanatçıların bir araya geldikleri yerler. O dönemin Odesa’sında birçok Türk müzisyenin eserlerini icra ettiğini biliyoruz. Aynı durum İstanbul için de söz konusu tabi ki. Hatta İstanbul’un çok kültürlü yapısı sanatçılar arası etkileşime çok daha uygun bir zemin hazırlıyor. Dönemin İstanbul’unda olan Ermeni, İtalyan tiyatro gruplarının yanı sıra Aşkenaz ve Sefarad Yahudileri’nin varlığı bu etkileşimin kurulmasında önemli bir zemin oluşturuyor. Kimi zaman tiyatro topluluklarının müzisyenlere ihtiyacı oluyor. Profesyonel müzisyen ihtiyacı doğduğunda doğrudan Yahudi müzisyenlerle iletişime geçiyorlar. Bunun bir nedeni, Yahudilerin müziği profesyonel olarak yapmaları. Malum, birçok çalışma alanına dahil olamadıkları için, profesyonelleştikleri alanlardan biri müzik oluyor. Dönemin Avrupasına baktığımızda da Yahudilerin müzik yaşantısına etkilerini açıkça görebiliyoruz. Hatta Varşova, Prag, Kiev, Bükreş gibi şehirlerde örgütleşip, loncalar kuruyorlar. Osmanlı sarayında Yahudi müzisyenler O dönem müzik yapan Yahudi müzisyenlerin daha çok gezgin olduklarını biliyordum. Böyle gezgin bir yapıda lonca kurma ihtiyacı nasıl beliriyor? Doğru, çoğunlukla gezginler. Bu, yalnızca Yahudi müzisyenlere özgü bir durum değil. Çoğu müzisyen gezgin o dönem. Müzisyenler farklı bir şehre gittiklerinde orada yerleşik olan müzisyenlerle aralarında bir çekişme oluyor. Bu nedenle dışarıdan gelenlere bazı kısıtlamalar getirilmeye çalışılıyor. Loncaların kurulmasının temelinde de bu gibi sorunları giderme fikri var aslına bakarsan. Her ne kadar folk müzik yaptıkları bilinse de, Yahudi müzisyenlerin o dönemde profesyonel olarak düğünlerde, otellerde ya da İstanbul’da olduğu gibi tiyatro grupları için müzik yaptığını biliyoruz. Dahası, Padişahlar için de müzik yaptıklarını biliyoruz. Walter Feldman, Osmanlı müziğini konu alan kitabında Osmanlı yöneticileri ile Yahudi müzisyenler arasındaki ilişkiyi detaylıca açıklar. Bu çok ilginç. Yahudi müzisyenlerin saray için ya da yönetimde etkili olan insanlara müzik yaptığını bilmiyordum. Evet evet, yapıyorlar. O dönemde Osmanlı kültürü bütün bu coğrafyada baskın olan kültürdü ve birçok alanı da yoğun biçimde etkisi altına aldı. Günümüzde nasıl Amerikan kültürünün baskın kültür olması, dünyanın geri kalanında yapılan müziklerin Amerikan müziğinden bir şekilde etkilenmesini beraberinde getiriyorsa, o dönemde bu etkiyi Osmanlılar yaratıyordu. Neticede dünyayı yöneten baskın güç kimse, kültürü de yönlendiren baskın güç de o oluyor. O dönemde de baskın kültür Osmanlılardı ve müzik alanında Türk müziğinin büyük bir etkisi vardı. Yahudi müzisyenleri Osmanlı saray müziğinde daha çok icracı olarak görüyoruz. Osmanlı müziği derken nasıl bir müzikten bahsediyoruz biraz açıklar mısın? Osmanlı müziğinin Klezmer müziğine ne gibi etkileri var? Çok çok etkilidir. Tüm müzik tarihine bakıldığında Osmanlılar dünya üzerindeki müzikleri etkileyen en önemli kültürlerden biridir. Neredeyse 15. yüzyıldan, Birinci Dünya Savaşı’na kadar etkili olan bir İmparatorluktan bahsediyoruz. Bu müthiş bir etki süresi. Diğer taraftan Osmanlı müziği çok ileri bir tekniğe sahiptir. O dönemin müziğini Dimitri Cantemir’in eserlerinde görebiliriz. Osmanlı müziğinin temellerini atan önemli müzisyenlerden biridir. Besteleri inanılmazdır. O dönem için çok gelişmiş, çok ileri düzeyde bir müzikle karşı karşıya kalırız. Osmanlı müziğindeki ileri teknikten kastımız makam sistemi mi? Onu mu kastediyorsun? Makam sisteminin tam olarak ne zaman başladığını bilmiyorum ama Cantemir’in bu konuda da yazdığını biliyorum. Modern makam sistemi, Candemir’in ortaya koyduğundan daha farklı bir sistem. Cantemir’in kullandığı makam sistemi çok daha karmaşık, üst düzey bir sistem. Bu durumda, Osmanlı müziği ile Klezmer müziğinin etkileşiminde makam sistemi önemli bir rol oynuyor olsa gerek? Evet. Osmanlı makam sistemi, Klezmer müziğinin çalındığı her yerde etkili olan bir müzik sistemi. Aşkenaz Yahudilerinin yaşadıkları yerlerde çok güçlü bir Osmanlı dünyası olduğunu düşünürsek, o dünyada var olmaya çalışan Klezmer müziği bu makam sistemi ile iç içe yaşıyor ve bundan etkileniyor. Batı müziğindeki melodi notalar üzerinden tanımlanır. Makamda ise notalar şablona dönüşerek öne çıkar. Klezmer müziği batı müziğinden minör bir yapıyı alıp, Osmanlı müziğinden Nihavent ile birleştirebiliyor. Teorik olarak Klezmer müziğine bakıldığında hala daha diğer müzik sistemlerinde olduğu gibi net teorik tanımlar pek yapılamıyor. Ben de bu konu üzerine çalışmış, incelemeler yapmış ve dersler vermiş bir müzisyen olarak baktığımda Klezmer müziğinin kuralları şunlar şunlardır diye net bir tanımlama yapamıyorum. Ama istatistiksel olarak bakıldığında Klezmer müziğinin en etkileyen müziklerin başında Osmanlı müziği olduğunu görüyoruz. Bu nedenle ben Osmanlı müziği üzerinden tanımlamayı tercih ediyorum. Bazı Yahudi ilahilerinde bile makam sisteminin etkisini görürüz. Örneğin Ahabaraba adlı ilahinin makamı Hicaz’dır. Yahudiler bu makam sistemini nasıl kendi müziklerine adapte etmişler ve yaptıkları müzik Osmanlı müziğinden nerelerde ayrılıyor? Osmanlı müziğindeki temel element makam sistemidir. Ana yapıyı bu sistem belirler. Klezmer müziğinde ise makam sisteminin daha basitleştirilmiş bir hali vardır. Mesela Nihavent makamında vurgu ilk bölümün yedinci notasındadır ve yükseliş beşinci notadan başlar. İkinci bölüme geçildiğinde ise bu vurgu bir kat daha yükselir. Üçüncü kısım varsa eğer orada iyice yükselir ve neşeli bir boyuta çıkar. Klezmer müziği de bu beş ve yedinci notalardaki yükselişi çoğu eserde uygular. Diğer taraftan Osmanlı müziği enstrümanları melodik yapı içinde bir armoni yaratmaktan çok, makamla belirlenen melodiyi aktarmak için kullanırken Klezmer müziğinde bir armoni söz konusudur. Aralarındaki bu temel ayrım aslında bu armoniden kaynaklanır. Burada başka bir kültürel etkileşim devreye girer. Armoni, Avrupa müziğinin ana unsurudur ve Avrupa müziğinin Klezmer müziği üzerindeki etkisidir. Geleneksel Türk müziği bundan etkilenmemiştir. Ama Klezmer müziği hem armoniyi hem de makam sistemini birarada kullanır. Sence Klezmer müziğindeki bu armoni ve makam sisteminin birlikte kullanılması, duygunun taşınmasında daha etkili bir müziğe ulaşmamızı sağlıyor olabilir mi? Ben Klezmer müziğini dinlediğim zaman hiç söz olmamasına rağmen müthiş bir duygusal yoğunluk hissediyorum. Bazı Osmanlı müziği eserlerini dinlediğimde sözleri olmasına rağmen bana daha teknik bir müzik gibi geliyor. Daha doğrusu duygu ile arasında teknik bir mesafe var gibi… Bu durum bahsettiğin armoni eksikliğinden kaynaklanıyor olabilir mi? İnan bilmiyorum. Böyle bir şey duymuş olduğuma da son derece memnun oldum. Bendeki durumsa tam tersi. Osmanlı müziği dinlediğimde taşıdığı duyguyu kalbimde hissediyorum. Bahsettiğin durum belki armoninin çok yalın, sadeleştirilmiş bir makam üzerinden aktarılması ile alakalı olabilir. Türk müziğinde belirgin bir name yapısı var. Sen şimdi bir şarkı söylesen ister istemez name yaparsın. Bu, Klezmer müziğinde hiç yok. Ama dediğin doğru, özellikle Klezmer müziğinin eski örneklerini dinlediğim kayıtlarda bilhassa kemanda belirgin bir sadelik öne çıkıyor. Bu sadelik duygunun aktarılmasında oldukça etkili. Türk müziği dinlediğimde ise bütün o küçük notaları duyuyorum ve onlardaki duygu bana çok derin geliyor. Bu benim için Klezmer müziğinde olmayan başka bir derinlik. Karşılıklı olarak birbirimizin müziğinden böyle farklı etkilenişimiz ilginç. "Mozart, Türk Marşı'nda Yeniçeri müziğini yartmaya çalışmıştı" Yakın zamanda yapılan araştırmalardan birinde Yeniçeri müziği ile Mozart arasındaki etkileşimden bahsediliyordu. Osmanlı müziğinin Batı müziğinden etkilenmediğini söyledik. Peki Batı müziği ya da doğrudan Mozart, Yeniçeri müziğinden nasıl etkileniyor? Mozart’ın Türk müziğinden çok etkilendiğini zaten biliyoruz. Fakat onun duyduğu Osmanlı müziği, saray müziğinden çok Yeniçeri bandosunun askeri müziğiydi. Yeniçeri müziği davulların, zillerin olduğu gürültülü, yüksek sesli, baskın bir müzik. Mozart döneminde ise Batı müziğinde davul henüz kullanılmıyordu. Daha doğrusu, ağırlıklı olarak, müziği taşıyan temel enstrümanlardan biri olarak kullanılmıyordu. Bu etkiyi verebilmek için o dönemde Türk Piyanosu adı altında bir enstrüman geliştirerek, piyanodan zil ve davul seslerine benzer sesler elde etmeye çalıştılar. Bu enstrüman sayesinde Yeniçeri bandosunun o coşkun, yüksek volümlü müziğini yakalamayı amaçlıyorlardı. Mozart’ın Türk Marşı’nda yaptığı da budur aslında. Yeniçeri müziğini yaratmaya çalışmıştır. Özellikle sol elle çalınan notalar tümüyle Yeniçeri müziği havasını yaratma amacıyla yazılmıştır. Mozart’ın burada yaptığı aslında o dönemin politik ajandasına bir göndermedir. Viyana’yı kuşatan ama ele geçiremeyen Yeniçerileri müziği ile geri püskürtür. Bunu onların müziğini kullanarak yapar. Bu ilginç ama pek bilinmeyen bir detaydır. BA/EA
Prag, her yıl birçok ülkeden milyonlarca turisti ağırlıyor. İstanbul'dan direkt, diğer şehirlerden de aktarmalı olarak yıl boyunca Prag'a sık aralıklarla uçuşlar var. Özellikle yaz aylarında ne kadar kalabalık olabileceğini tahmin ediyorsunuzdur. Yazın bile üşüdüğüm bu şehre kışın gitmenizi tavsiye etmem. Mümkün oldukça sonbahar ve ilkbahar aylarını tercih edin. En önemlisi ise akşamları çok güvenli bir yer olmadığı için konaklama için mutlaka şehir merkezine yakın oteller bozdururken aman dikkat!Prag'ı gezmeye başladığınız zaman Ortaçağ havasını hissetmeye başlıyorsunuz. Old Town Eski Şehir UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor. Prag'a en az üç gün ayırın derim. Ulaşım araçlarını sadece otelden şehir merkezine gitmek için kullandım. Özetle Prag'ı yürüyerek keşfettim. Para birimi Çek Korunası ama isterseniz Euro’da kullanabiliyorsunuz. Euro ile ödeme yaptığınızda genelde para üstü olarak Korun veriyorlar. Şehir merkezinde döviz bürolarının birçoğu komisyon alıyor. Şehirde para bozdururken dolandırılma olasılığınız çok yüksek. Özellikle şehir merkezindeki döviz bürolarında döviz bozdurmanızı tavsiye etmem. Merkezin biraz dışında kalan döviz büroları daha güvenli...Her köşesi ayrı güzel Şehrin en gözde yerlerinden biri Old Town Square Eski Şehir Meydanı… Prag'ın simgelerinden birisi olan meşhur Astronomatik Saat Kulesi de bu meydanın hemen yanında yer alıyor. Çok şansızım, saat kulesi bakımdaydı. Üzerindeki brandanın aralıklarından az buçuk görebildim. Prag'dan bir yanım eksik ayrıldım. Eski Şehir Meydanı’nı takiben bir kalabalık ordusu göreceksiniz, takip edin o sizi Prag'ın diğer simgelerinden Charles Köprüsü’ne götürecek. Her ne kadar kalabalıkta yürümek zor olsa da, köprüde müzik yapan grupların o güzel sesleriyle adım atmak sizi şehre bir kez daha âşık ediyor. Köprüde ilerlerken hemen sol taraftan aşağıya doğru indiğinizde Kafka Müzesi çıkacak karşınıza… Müzenin karşısından ilerlediğiniz zaman da John Lennon'un duvarı yer alıyor. Görülmesi gereken yerlerden biri olan Yahudi mahallesini ve mezarlıklarını yine aynı bölgede bulabilirsiniz. Hediyelik eşya fiyatları burada biraz daha uygun… Prag Kalesi ise en can alıcı noktalardan… Orta Avrupa'nın en büyük katedralı olan Aziz Vitus Katedrali de burada… Altın Yol’ diye adlandırılan arnavut taşlı sokaklarda küçük, eski, rengârenk evler yer alıyor. Zamanında sarayda çalışan görevliler yaşıyormuş bu evlerde... Sanki 2018’de değil de, Ortaçağ’da gerçekten yaşıyormuş hissini burada tam anlamıyla hissediyorsunuz. Ayrıca Eski Kraliyet Sarayı ve Aziz George Bazilikası'nı da mutlaka görmelisiniz. Sokaklardan aşağıya doğru ilerlediğinizde, Gözlem Kulesi’ne ulaşıyorsunuz. Güzel bir Prag manzarası sizi karşılıyor. Prag Kalesi’nden çok güzel karelerle ayrılıyorsunuz. Geriye dönüp baktığınızda neredeyse sadece yarım gününüzü burada geçirdiğinizi fark edeceksiniz. Şehrin ana meydanlarından biri olan Wenceslas Meydanı Vaclav Meydanı görülmesi gereken diğer yerler arasında... Lüks mağaza ve restoranlar daha çok bu bölgede yer alıyor. Görmeden dönmemeniz gereken yerlerden biri de Kafka'nın kinetik heykeli… Quadrio Avm'nin bahçesinde yer alıyor. Çekyalı sanatçı David Cerny'nin eseri olan heykel, 42 katmandan yapılmış...Hangi lezzetleri tatmalı? Prag yeme-içme konusunda da sonsuz alternatif sunuyor. Özellikle domuz eti çok yaygın. Eşki Şehir Meydanı’nın olduğu bölgede birçok yerde domuz çevirme yapılıyor. Tabi doğal olarak o bölgede ciddi bir koku hâkim. Şehrin hemen hemen her bölgesinde, her adımda Prag'ın meşhur yiyeceklerinden trdelnik’i tarçınla hamur karışımında yapılmış doyurucu bir tatlı bulabilirsiniz. Burada bira gerçekten sudan ucuz. Her yerde görebileceğiniz bira müzelerinde biranın birçok çeşidini bulabilirsiniz. Al Minuto’ adlı İtalyan restoranını şiddetle tavsiye ederim. Özellikle akşam saatlerinde rezervasyon yaptırmadan gitmeyin. Çay ve kahve konusunda da sonsuz seçenek olsa da ben terccihimi Kavarna Slavia'dan yana kullandım. Tercih etmemin özel nedeni de Nazım Hikmet'in Prag'ta yaşadığı zamanlar da sık sık buraya geliyor olmasıydı… Belki burada oturup şiir yazmışlığı bile vardır. Kahvelerimizi içerken Nazım Hikmet'in bir resmininde kafenin duvarında yer aldığını gördüm. Prag'ta etkilenmeden ayrıldığım bir yer yok galiba... Nazım Hikmet'in de dediği gibi ''Prag şehri yaldızlı bir dumandır. Kızıl, kocaman bir elma gibi...''
prag şehri için kullanılan bir tanımlama