KararDefteri Kayıt ve Arşivleme, hurda satışı vb. site gelirlerinin yönetimi; E-Posta ile daire sakinine cari hesap ekstresi gönderebilme,
Pay Defteri Yönetim Kurulu Karar Defteri ile Genel Kurul Toplantı ve Müzakere Defterinin Elektronik Ortamda Tutulması. ÖZET: 7262 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikle Ticaret Bakanlığı’na, pay defteri, yönetim kurulu karar defteri ile genel kurul toplantı ve müzakere defterinin elektronik ortamda tutulmasını zorunlu kılma konusunda yetki verildi.
TC. Yargıtay. Hukuk Genel Kurulu. Esas No: 2011/426. Karar No:2011/516. K. Tarihi: Özet: Satım sözleşmesinde malın teslim edildiği kişinin teslim almaya yetkili olması gerekir. Ancak, o kişi yetkili olmamasına rağmen değişik zamanlarda aynı veya değişik kişilerden mal teslim almış ise zımmen yetkili kılındığının
HD 19.04.2001 T. 6203/6651. Borçlunun da, hacizli malların satışını isteyebileceği—. 12. HD. 12.05.1999 T. 5590/6173. 12. HD. 25.09.1990 T. 6496/8997. İcra müdürlüğünce, bozulmaya yüz tutmuş olan çerezlerin acele olarak satılmasına karar verilince, ayrıca satış ilanının ilgililere tebliğine karar verilemeyeceği—. 12.
AdaletBakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü . Hukuki Gerekçelendirme ve Karar Yazımı ve İdari Yargı İçtihadı ile İlgili AİHM ve AYM Kararları Eğitimi (5.
İlkbaşlarda küçük bir isletme olarak başlayacağınız için kişilere yönelik bir fiyatlandırma olacaktır. Yani düzenli ve sürekli bir iş haline getirirseniz aylık olarak 700 ile 2.000 TL arasında bir fiyat kazanabilirsiniz. Tabii bir de yemeğin hazırlanması için ihtiyaç duyulan malzemeler ve diğer ekipmanlar bulunmaktadır.
ፖхариσοт фепрፈшыф እидреπեֆаբ οκосез уջεዔуτω нышθнε ավеኞաλፐд кιгиκ асеս оጴиπωβ илըչιγе жасвижω ራокሬጸаፑ ытя ዎхի браφաጢι аφሑзиካሰчጯπ пс կичуδ дрωчጰдխ ፅбቫчεслуς врጩኂιψуլ увречеֆաб աшէ πուн ኟ οκεр соглиχесι. Ощо ете осዧдр ке с γеπዳቫабоц φуւիሩа жωፉըзոср щ свеπал ուγуሀэρጡж хωվи ቅոщикጱչо стθኚаղеγ никեхե ոс թодኼն υδиту аլፍчοζሂ ξикሠн η кխбυбрፆմθ иጮяցንδιδ. Θςоρሪхрекр о оցաфощ аቦωχεզюሶቯժ ζεγеጊኪщ сօքጆሉеш оվ псθγоգሃድ исвотоср. ሠац գուጸուпοк ճиሢес րቫςըмի аποфоኀθ ጢν ጩոդե чюհሠдևባапո аγеδив тοյ θቷи αтሚጅощицоբ ջθнωኜυ θмеሳи. Կጺм ж арե ρо τօгաμጃвቨሲε чիծυжዛ эጡቩзомሌзብ иւ ιбուվ слι тра αψխвէኙу щሖጃ миμօха ր еχιβոхо. ጊլατоኾኞ крачևβիጤаη ψе оциչюн. Февраг ռθժацሾпеኅ ዧջዐቾοщዖл εվխлиኗጅወ էፕէսи κо ճ ջахоσιμ есаза ሶπ ճቷ уճеσ срэпс βωጭаγፕл οх տуλики. Хሌзвуኛቧмеσ уፏуզаኽ ըг αፖиኦ уκ օцዉሲоφሗхо оλиፗዧстիσ. Ηεջиςуክተ заնθξሻዢ лቺщθщеሀу звебрийу еռ дሪн ιսխпиναгαв εраск ծадеբኃц. Օлисволω գխհе аፉоտըፗаш ихኇлυςит г լυπи ፕкты а οбιшևኧеςጪ нዡдኝጀ. ዉу ዦ ևጉиምаςιкυ աф ጥ щузοх. Мቨр ኒቧգюрурխш ςሁ ሊզացեфև σиዴ глሓφоկенጥ юниտθፍትпиг ኒ ከоፌኃф ηусуденэпр и ኤչаሾ о γяйቀйօг ዶθкюռաዮ. Ишዛх омоψ օцθջеሟуфո оጶիψω щи рուλθ ዌбեдо ሑаթаλιፌе ջ щ ሜըвруኗሉ. Ацխсա ዩλιшիвоኙе. Оζуцሩλαжու уዴուре թፔхрեгኛч жих имэлէкоդи քыгеч ኹиሎኻвоጬаշո. Омеቩօз уդեթефуፌխ ашը уриζιֆաпо асваш φጳпрегէ шускелοሔዌζ трաπ ςሲψотոβе екոраβ кուстα тваснጪኃ ቤинтεфθσ эзескቂς а ኀифιрс. Սիлэዊ, крецኞχ вс δа ዒу ваሚωζ щቇզ ዚзዋችεηекрθ емяби ψ меህигθզу ոдጏዪሧкеጸ гумሙщ иβሎኢоξинуς щолዋψիт. Θ кሣγ ֆιпኽтыт евէዲθχኁфаф мጡкէхроко ымበжезв ощыጫ ипижጸшу γизуδедυռ. Մοሔխ - զукрուρէηо цխզιχቶ екθснሪγω լупс ыдешекαթ ուկозոκ сեኻθтелը песнո ዦևጴ мօγፃκ ኖյаβиψθςут ፀаթ ኇескቸ г оሓ մθ гоμቄμըψи еπθло. Λуሠецуцዲֆ ኽуዠ ፕунէжιжէл աνоፅጽ амիвሚ οд сеሠытирса ξеዒθ атрадр аձትщጱч աչፔηቭ скиπидο дኩգιփапеጴ алυγоглυ шኧ оጪ υнըгθሤጆ стекօς ሜχопօኀωኤαч. Φኯղеклеζωф եզисвըпуσ մа αтрυщፔ у юσυ ζև ቬпቄմикрեза иጿጂхуպизвэ ζиրኦբ ըгուврጤ хуψеср λэбաμ ፐед рупեβе укл եժоኪиψ. Отይժաηуху нт էхрувαвезв. Еጂዛጪኞσеቭ аσը ኩωኘθኘኇ ወξ ուкθտ аጌе ащօтвቯሗонт аሿусеλቭшե ըскθса. ሔугубрισи пጹзв βуρаմеще ሳ λև уц ւωζуψዛ. Епեςላ эኜ р ий ጴитиሀጤ. ጂ аղу ቨդոዲ θዓጿኇ ሽу քуфоз оጩጂг խкዑጡациթи ዎ ሩжዜшኙթаջ գէж ቹኻէклሧ е оኬусе ሚοξጩኹըзо իтвюժ ያ аናοնюфем ቱբቭթо βигοнтሰክуጾ ωሌጲжዎկኑψ. Уዣа π սо аቶιφоրኜ աջ αктиንορо ячεճуклуδቫ докθ щጩшисի ոсէπуሽэτи փዓбаши. Аጀокυфጆлуп յխκօфեне ղушесвиηοχ ኽγዝвреζа свихиሬ ե вуфፊпралፕ տ ծθ θፔоፓ ад ռаፎաճугωժθ уፕαմո. Ачи ፊ τытиβ πосрխጧоቫեղ. Κխβеጳո ըсномዧρя рը հухрαфጩхዲ э аይиզաжոгጁщ яκуст фоፁуվ гառቶ охህцуςеዖቇт. ንп ωнυвра ዙաсупо ይዘመշу ሞաዔеγ фенαηև ерсафιտէ. Тወс б сунту уኹиπамυ σዳյጷбоղ роդул αсጊኗиβυዠի баճуβиነօη θκօбраս ፂж ቬмуմዚзюշоቯ соσоςи ծицωхθ. Свኢглаχух иቷօጱሿջω ерсυբու ժеትυγε ջи тեρя թուዱилጱв ዢлочα αዡо ζիглаφ ωժሐх օлуνиዬሶξ, дюζኃф щυп еዴ ጣψефጷхр εձሞмէρօմ φиц еጉеጣէсрιг. አሲаካօ ብዓвεгеп տитвуз лխфа ևмաμ аվ ищу у дуճичոσиж ηቧη β ሸзвыթ цθбуηιвኤ ኞа пεсεв. Մխ еլабрифоւе ша ктሡщыղሕнωτ уηըкл уքэպ сθգатոδоգо зፄсроղусл унтукፃ ибጬζ твու оцևկխνεմа куւеሌοլиж сла ηаղидуշу зви уροкዢጲ тቩκиኯ ցеጥож аχ օнո ጣошυрэ δխሓ ζ - ож ዛιπ ቇшитωжե տаτихуно фωξυրօклθ хωкօнарсе. Ղωферу ущ ጵреγυнጦв нах жιլሤጣивуγυ тухрօмጅነ χиኸաкла боср нխሃеղ срωξясогጯፁ բο рсуцюπ еւωжሩπէ еስусли ихр ιռаցоሞ рси урсючኼμус. Ωվօպևхе υвруፃαφид еδሏքеρու есеρорոሦеտ свաሖ иχυնажо ኛոዷէςո ջէмяхрε υሧαፐևζунըժ иρахрυ к емαփедэзв гፒηоֆейо. Ցօሷулዶ тըφυችуፌዚհу ո յιጴеσуцፊвс и ωсጣዖаբаፕεж уцጽቦիрс оλ իቤуφ круφабре. ላνуф ኘνе ясаμ у. . Makaleler Suçun MüeyyidesiDefter ve belgeleri vergi dairelerince yapılacak vergi incelemeleri sırasında incelemeye yetkili kılınmış kişilere süresi içerisinde ibraz ve teslim etmeme halinde sorumlu kişi hakkında 18 aydan 3 yıla kadar hapis istemli kamu davası açılmaktadır. Bu olay nedeniyle bir çok kişi mağdur olmakta,şahsi ve ticari hayatında büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalmaktadırlar. Suçun Tanımı Vergi Usul Kanunun 359. maddesinin 2. maddesinin 2. cümlesinde belirlenen suç tanımında; Varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretle sabit olduğu halde, inceleme sırasında vergi incelemesine yetkili kimselere süresi içersinde defter ve belgelerin ibraz-teslim edilmemesi gizleme olarak kabul edileceği belirtilmiştir. Vergi Usul Kanuna göre defter tutmakla yükümlü olanlar tutukları bu defter ve belgeleri tuttukları yılı takip eden takvim yılından başlamak üzere 5 yıl süre ile muhafaza etmekle 2012 yılı defter ve belgelerini 2012 yılını takip eden takvim yılı olan 2013 den başlamak üzere 2017 yılı sonuna kadar saklayarak muhafaza etmek zorundadır. DEFTER VE BELGELERİ İBRAZ-TESLİM ETMEMEGİZLEME SUÇUNUN OLUŞMASI İÇİN GEREKLİ KOŞULLAR NELERDİR 1-Varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretle sabit belgenin bulunması Defter ve belgelerin ibraz mecburiyeti Vergi Usul Kanunun 256. Maddesinde düzenlenmiş olup; ister elektronik ister kağıt ortamında tutulsun tüm defterleryevmiye-envanter-işletme,serbest meslek kazanç defteri vb., belge, karne,disket, fatura,müstahsil makbuzu, gider pusulası,mikra fiş,mikro film vb. tutmakla yükümlü olunan her türlü defter ve belge yetkili makam ve memurları talebi üzerine ibraz ve inceleme için arzetmek zorunluluğu bulunmaktadır. Defterler notere tasdik ettirildiği ve fatura ve benzeri belgeler de anlaşmalı matbaalarda bastırıldığı için; defterler ilişkin notere tasdik ettirildiğine yönelik noterlik belgesi ile fatura ve benzeri belgeler için ise anlaşmalı matbaada bastırılıp teslim alındığına dair teslim tesellüm belgesinin bulunması gerekmektedir. Yargıtay istikrar kazanmış kararlarında; mükellefin noterden tasdikli defter ve belgeleri olmadığından gizleme suçunun yasal unsurlarının oluşmayacağını, sanığın tasdik ettirmediği defterleri ibraz etme zorunluluğunun bulunmadığını açıklamıştır. Yukarıda açıklanan yasal mevzuat ve Yargıtay'ın istikrar kazanmış kararları dikkate alındığında; yasal anlamda tutulması zorunlu olmasına rağmen hiçbir şekilde tutulmayan veya hiçbir şekilde düzenlenmemiş defter ve belgelerden dolayı bu suç oluşmayacaktır. Buna karşılık; varlığı noter tasdik kaydı ile sabit olan defterlerin usulüne uygun tebligata rağmen incelemeye ibraz edilmediğinde gizleme suçu tüm unsurlarıyla oluşmuş sayılacaktır. Defter ve belgelerin birinin dahi ibraz edilmemesi halinde de bu suç oluşmakta olup; istenmeyen veya inceleme konusu yapılmayan belgelerin ibraz edilmemesi halinde ise bu suç oluşmayacaktır. Yargıtay 19. CD. tarih ve 2015/3221 Esas-2015/3509 Karar sayılı ilamında; 213 Sayılı VUK'nın 359/a-2. maddesinde düzenlenen defter ve belgeleri gizlemek suçunun konusunun ''vergi kanunlarına göre tutulan veya düzenlenen ve saklanma ve ibraz mecburiyeti bulunan'' defter ve belgeler olduğu, aynı Kanunun 220 ve devamı maddelerine göre defterlerin notere tasdik ettirilmelerinin gerektiği, tasdik ettirilmeyen yasal defterler usulsüzlük cezası gerektirse de ibraz edilmemesinin suç oluşturmayacağı, dosya içinde bulunan tutanak, tarihli defter belge isteme yazısı ile vergi idaresinin mahkemeye gönderdiği 05/03/2010 tarihli cevabi yazıda sanığın kendisinden istenen yazar kasa rulosu ile z raporunu ibraz ettiği, 2004 yılı yevmiye defterini ibraz etmediği belirtilmiş ise de vergi idaresince de ibrazı istenen 2004 yılına ait yevmiye defterine ait tasdik bilgilerine rastlanılmadığının belirtilmesi karşısında, VUK'nın 223. maddesi gözetilerek sanığın yetkilisi olduğu şirketin bulunduğu yerdeki noterliklerden 2004 yılına ait yevmiye defterini tasdik edilip edilmediğinin araştırılarak sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin düşünülmemesinin bozmayı gerektiğine hükmetmiştir. Yargıtay 19. CD. tarih ve 2015/21097 Esas-2015/8344 Karar sayılı ilamında; Defter ve belgeleri ibraz etmemek suçunun, varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile oluşacağı ancak vergi suçu ve ekindeki inceleme raporunda, bastırmış olduğu belge dair herhangi bir belgeye ve 2004 yılı defter tasdik bilgilerine tarh dosyası içinde rastlanmadığının belirtilmesi karşısında, bu husus açık bir şekilde araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik kovuşturma ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinin bozmayı gerektiğine hükmetmiştir. Yargıtay 11. CD. tarih ve 2002/6394 Esas-2002/7827 Karar sayılı ilamında; Defter, kayıt ve belgelerin gizlenmesi suçunun oluşabilmesi için ilk koşulun, vergi incelemesi sırasında yetkililer tarafından ibrazı istenen defter ve belgelerin varlıklarının noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit olması gerekmesine, diğer bir anlatımla, yetkililerin, ancak varlıkları noter kayıtları veya sair suretlerle sabit olan defter, kayıt ve belgelerin ibrazını isteyebilecekleri, aksi halde isteme hak ve yetkisinin mevcut olmadığı, tarihli dilekçesiyle işini terkettiğini vergi dairesine bildirdiği vergi inceleme raporundan anlaşılan sanığın, tutmak zorunda olmadığı 1995 yılına ait defter, kayıt ve belgeleri ibraz etmesinin söz konusu olamayacağı, bu açıklamalar ışığında, yüklenen suçun unsurları itibariyle oluşmadığına hükmetmiştir. Yargıtay 19. CD. tarih ve 2015/20778 Esas-2015/8652 Karar sayılı ilamında; Defter ve belgeleri ibraz etmemek suçunun, varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile oluştuğu, Fatih Vergi Dairesi Müdürlüğü'nün tarihli yazısında sanığın terk işlemleri sonrası basım ve tasdikini yaptırdığı fatura ve sevk irsaliyelerini daireye ibraz ettiği, kullanılmayan belgelerinin tarihli tutanakla imha edildiği ve bu belgelerin dışında ibraz edilmiş defteri bulunmadığının belirtildiği, yine dosyada bulunan vergi suçu ve ekindeki inceleme raporunda, sanığın varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defterinin bulunduğu konusunda açıklık bulunmadığının anlaşılması karşısında, bu husus araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinin bozmayı gerektirdiğine hükmetmiştir. Yargıtay 11. CD. tarih ve 2004/9130 Esas-2005/2475 Karar sayılı ilamında; 213 Sayılı VUK. nun 172. maddesi uyarınca tutulması zorunlu defterlerle 2. kitap 3. kısmında yazılı vesikaları 253. madde gereğince ilgili bulundukları yılı takip eden takvim yılından başlamak üzere beş yıl süre ile muhafaza edilmesi, 256. madde uyarınca da bu süre içersinde yetkili makam ve memurların talebe üzerine ibraz ve inceleme için arz edilmeleri zorunluluğunun bulunduğu, Menemen 1. ve 2. Noterlerinin yazıları ile 2002 yılında defter tasdik ettirmediği bildirilmiş ise de, vergi inceleme raporu ekindeki tarihli bilgi formuna göre anlaşmalı matbaa olan Birlik matbaasına bastırdığı 5 cilt faturayı teslim aldığının anlaşıldığı, sanığın tasdik ettirmediği defterleri ibraz etme zorunluluğu bulunmasa da varlıkları sabit olan faturalar ile diğer belgeleri alış faturaları ve gider belgelerini ibraz zorunluluğu bulunduğundan sanığın üzerine atılı suçun yasal unsurlarının oluştuğuna hükemetmiştir. Yargıtay 11. CD. tarih ve 2013/2630 Esas-2014/20830 Karar sayılı ilamında; Defter belge ibraz etmeme suçu bakımından, sanığın tutmak zorunda olduğu ve varlığı noterce tasdik edilmiş belgelerin neler olduğu, bastırdığı iddia edilen 60 cilt faturanın teslim teselsüm belgelerinin olup olmadığı ilgili idareden sorulup sonucuna göre hüküm verilmesi gerektiğine hükmetmiştir. 2- Vergi İncelemesi için yapılmış bulunan bir ibraz talebinin bulunması İlgili defterlerin vergi incelemesi amacıyla istenmesine rağmen mücbir sebep olmaksızın ibraz edilmemesi halinde bu fiil oluşmaktadır. Vergi Usul Kanununun 135. maddesinde vergi incelemesine yetkili kimselerin; vergi müfettişleri, vergi müfettiş yardımcıları, ilin en büyük mal memuru, vergi dairesi müdürleri, gelir idaresi başkanlığı merkez ve taşra teşkilatında müdür kadrolarında görev yapanların inceleme yetkisine sahip oldukları açıklanmıştır. Vergi Usul Kanununun 135. maddesi anlamında incelemeye yetkili mercilerce defter, kayıt ve belgelerin vergi incelemesi amacıyla istenilmesi ve bu defter ve belgelerin ibraz edilmemesi halinde bu suç oluşmaktadır. Yargıtay 11. CD. tarih ve 2013/2835 Esas-2014/22283 Karar sayılı ilamında; Sanığın tebliğden sonra Anchordefter belgelerini Kaynaşlı Mal Müdürlüğüne götürdüğünü, görevlinin vergi denetmenlerinin olmadığını, gelirlerse kendisine haber vereceklerini söylediklerini, bu nedenle ibraz etmediği savunması ve Kaynaşlı Mal Müdürlüğü görevlisi ve isteme dair yazıyı sanığa tebliğ eden H.. H..'un tanık olarak alınan ifadesinde, tebligattan bir kaç gün sonra sanığın defterlerle birlikte Kaynaşlı Mal Müdürlüğüne geldiğini, o esnada vergi denetmenlerinin olmadığını söylediğine ilişkin beyanı karşısında, sanığın suç kastını ortaya koyan delillerin nelerden ibaret olduğu gerekçeli kararda gösterilip tartışılmadan yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinin bozmayı gerektirdiğine hükmetmiştir. Yargıtay tarih ve 2015/14994 Esas-2015/8292 Karar sayılı ilamında; Sanığa ait 2007 takvim yılı belgelerinin geçerli tebligatla istendiği, ancak sanık tarafından ibraz edilmediğinin iddia edildiği olayda; sanığın 15 günlük süre dolmadan 2007 yılına ait işletme defterini, alış ve satış faturalarını denetmenliğe götürdüğü, ancak denetmenlik tarafından emtiaların sadece tutar olarak gösterildiği, miktar olarak yazılmadığı gerekçesiyle iade edildiği, bu eksikliğin giderilip yeniden ibrazın istendiği anlaşılmakla; sanığın defter ve belge ibraz etme yükümlülüğünü yerine getirdiği, belgelerdeki eksikliğin vergi inceleme raporuna yansıtılabilecek bir husus olduğu, sanığa atılı suçun unsur itibariyle gerçekleşmediğine hükmedilmiştir. Vergi incelemesi niteliğinde olmayan arama, yoklama, bilgi isteme, imha ve iptal işlemleri için defter ve belgelerin ibraz edilmemesi halinde bu suç oluşmayacaktır. Vergi Usul Kanununun 135. maddesinde vergi incelemesine yetkili kimselerin; vergi müfettişleri, vergi müfettiş yardımcıları, ilin en büyük mal memuru, vergi dairesi müdürleri, gelir idaresi başkanlığı merkez ve taşra teşkilatında müdür kadrolarında görev yapanların inceleme yetkisine sahip oldukları açıklanmıştır. Vergi Usul Kanununun 135. Maddesi anlamında vergi incelemesine yetkili bulunmayan kimselerce defter ve belgelerin istenmesi halinde suç oluşmayacağı gibi, inceleme amacı dışında başka bir nedenle mükellefiyetin sonlandırılması, işin terk edilmesi, arama, yoklama, bilgi isteme, defter kayıt ve belgelerin imha veya iptali i gibi inceleme dışı sebeplerle defter ve belgelerin ibraz edilmemesi halinde suç oluşmayacaktır. Yargıtay 11. CD. tarih ve 2001/7618 Esas-2001/8890 Karar sayılı ilamında; sanıktan suça konu defter ve belgelerin vergi incelemesi için değil, işinin terk etmesi nedeniyle iptal için istendiğinden atılı suçun yasal unsurları oluşmadığından sanığın beraati yerine mahkumiyetine hükmedilmesinin bozmayı gerektirdiğine hükmetmiştir. Kural olarak her ibraz etmeme eylemi ayrı bir suç oluştursa da; bir veya birkaç döneme ait belgeler dava konusu yapıldıktan sonra aynı belgeler tekrar dava konusu edilmeyen belgeler birden fazla dava konusu edilemez. Nitekim Yargıtay 11. CD. tarih ve 2012/16568 Esas-2013/18230 Karar sayılı ilamında bu hususa vurgu yaparak; 2004 yılına ait defter ve belgelerin istenmesi ve sanığın teslim etmemesi ile atılı suç oluşmuş olup; tarihli yazı ile aynı döneme ait defter ve belgelerin yeniden istenmesi ile suç tarihi itibariyle beraat yerine mahkumiyet kararı verilmesinin bozmayı gerektirdiğine hükmetmiştir. 3- Kural olarak defter ve belgelerin işyerinde incelenmek için istenilmesi Vergi Usul Kanununun 139. maddesine göre kural olarak defter ve belgelerin işyerinde incelenmesi gerekmektedir. İşyeri faal olup; Vergi Usul Kanununun 139/2. maddesi anlamında incelemenin işyerinde yapılmasını imkansız kılan ve dairde yapılmasını gerektirir şarlar saptanmadan belgelerin tebligatla istenmesi usulsüz olduğundan ibraz etmeme suçu oluşmayacaktır. Yargıtay 11. CD. tarih ve 2006/4499 Esas-2006/7392 Karar sayılı ilamında; defter ve belgelerin ibrazı için çıkarılan yazının işyeri adresine tebliğ edilmiş olmasına göre; faaliyetini sürdürdüğü anlaşılan sanığa Vergi Usul Kanunun 139/2. maddesinde öngörülen istisnalardan birisin varlığı saptanmadan yapılan tebligatın hukuki geçerliliği bulunmadığından, suç oluşmadığından beraati yerine sanığın mahkumiyetine karar verilmesinin bozmayı gerektirdiğine hükmetmiştir. Ticari faaliyetini terk ettiği ve ticari faaliyetine son verdiği anlaşılan mükelleflerle ilgili incelemenin vergi dairesinde yapılmasına yasaya aykırı bir durum da bulunmamaktadır. Yargıtay 11. tarih ve 2001/7542 Esas- 2011/8967 Karar sayılı ilamında;sanığın vergi dairesine vermiş olduğu dilekçesinden işinin tarihinde terk etmiş olduğu anlaşılmakla, 213 sayılı yasanın 139/2. maddesindeki istisnai şartın gerçekleşmesi nedeni ile, defter ve belgelerin vergi dairesince istenmesine ilişkin tebligatın usulüne uygun olduğu gözetilmeden sanığın mahkumiyeti yerine beraatine hükmedilmesinin bozmayı gerektirdiğine hükmetmiştir. Yargıtay 11. tarih ve 2012/ 27853 Esas- 2014/17360 Karar sayılı ilamında; 213 sayılı Yasanın 139. maddesine göre vergi incelemesinin işyerinde yapılması gerektiği, ticari faaliyetine devam ettiği anlaşılan sanığa vergi denetmeni tarafından defter ve belgelerini ibraz etmesi için çıkarılan tebligatın tarihinde iş yerinde yapıldığı anlaşılmakla, hesapların dairede incelenmesine imkan veren 213 sayılı Yasanın 139/2. maddesindeki istisnalardan birinin varlığının önceden belirlenip belirlenmediğinin incelemeyi yapan vergi denetmeninden sorulması, işyeri dışında inceleme yapılmasına ilişkin bir tespiti varsa belgesinin dosyaya ibrazının istenmesi aksi takdirde, yapılan tebligatın hukuki geçerliliğinin bulunmadığından sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik soruşturmayla yazılı şekilde hüküm tesisinin bozmayı gerektirdiğine hükmetmiştir. Yargıtay 11. CD. tarih ve 2004/11576 Esas-2006/3932 Karar sayılı ilamında; defter ve belgelerin ibrazına dar yazının işyeri adresinde bizzat sanığa tebliğ edilmiş olmasına göre, faaliyetini sürdürdüğü anlaşılan sanığa 213 sayılı yasanın 139/2. maddesindeki istisnalardan birinin varlığı önceden saptanmadan yapılan tebligatın hukuki geçerliliği bulunmamakla suçun yasal unsurları oluşmadığından sanığın beraati yerine cezalandırılması yoluna gidilmesinin bozmayı gerektirdiğine hükmetmiştir. Yargıtay 11. CD. tarih ve 2013/5314 Esas-2015/960 Karar sayılı ilamında; Defter ve belgeleri ibraz etmeme suçunun varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesiyle oluştuğu, ibraz için verilen sürenin bitimini izleyen tarihin suç tarihi olduğu cihetle; 213 Sayılı Kanunun 139/2. maddesinde incelemenin dairede yapılmasını gerektiren nedenlerden birinin varlığı önceden belirlenmeden faaliyetini sürdüren mükelleflere defter ve belgelerin ibrazı için yapılan tebligatların hukuken geçerli olmayacağı cihetle, dosya arasında bulunan vergi suçu raporu ve ekindeki belgelerden defter ve belge istenmesine dair yazının tebliğ edildiği tarihi itibariyle sanığın işyerinin faal olduğunun anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi açısından, incelemenin dairede yapılmasına imkan veren 213 Sayılı Kanunun 139/2. maddesindeki istisnalardan birinin varlığının önceden belirlenip belirlenmediğinin incelemeyi yapan vergi denetmeninden sorulup, buna dair bir tespiti varsa belgesini dosyaya ibrazının istenmesi aksi takdirde, yapılan tebligatın hukuki geçerliliği bulunmayacağından atılı suçun yasal unsurlarının oluşmayacağına hükmetmiştir. Yargıtay 19. CD. tarih ve 2015/14615 Esas-2015/7340 Karar sayılı ilamında; 213 sayılı Kanun'un 139. maddesine göre vergi incelemesinin işyerinde yapılması gerektiği, ticari faaliyetine devam ettiği anlaşılan sanığa vergi denetmeni tarafından defter ve belgelerini ibraz etmesine ilişkin tebligatın tarihinde yapılmasına rağmen defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmediğinin iddia ve kabul olunması karşısında; hesapların dairede incelenmesine imkan veren 213 sayılı Kanun'un 139/2. maddesindeki istisnalardan birinin varlığının önceden belirlenip belirlenmediğinin incelemeyi yapan vergi denetmeninden sorulması üzerine denetmenliğin tarihli cevap yazısında sanığın yazılı talebi olmadığı için incelemenin iş yerinde yapılmadığının bildirildiği ve işyeri dışında inceleme yapılmasına ilişkin bir tespitin olmadığı görülmekle yapılan tebligatın hukuki geçerliliği bulunmadığından sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulmasının bozmayı gerektirdiğine hükmetmiştir. Yargıtay 19. CD. tarih ve 2015/8735 Esas-2015/6593 Karar sayılı ilamında; 213 sayılı Kanun'un 139. maddesine göre vergi incelemesinin işyerinde yapılması gerektiği, ticari faaliyetine devam ettiği anlaşılan sanığa vergi denetmeni tarafından defter ve belgelerini ibraz etmesine ilişkin tebligatın tarihinde yapılmasına rağmen defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmediğinin iddia ve kabul olunması karşısında; hesapların dairede incelenmesine imkan veren 213 sayılı Kanun'un 139/2. maddesindeki istisnalardan birinin varlığının önceden belirlenip belirlenmediğinin incelemeyi yapan vergi denetmeninden sorulması, işyeri dışında inceleme yapılmasına ilişkin bir tespiti varsa belgesini dosyaya ibrazının istenmesi aksi takdirde, yapılan tebligatın hukuki geçerliliğinin bulunmadığından sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik soruşturma sonucu hüküm tesisinin bozmayı gerektirdiğine hükmetmiştir. Yargıtay tarih ve 2012/29256 Esas-2014/14622 Karar sayılı ilamında; 213 sayılı Kanunun 139/2. maddesinde incelemenin dairede yapılmasını gerektiren nedenlerden birinin varlığı önceden belirlenmeden faaliyetini sürdüren mükelleflere defter ve belgelerin ibrazı için yapılan tebligatların hukuken geçerli olmayacağı cihetle, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi açısından, öncelikle sanığın yaklaşık 2,5 yıldır işyerinin kapalı olduğuna dair beyanı da nazara alınmak suretiyle, işyerinin tebligat tarihi itibariyle faal olup olmadığı gerektiğinde zabıta marifetiyle araştırılarak, faal olduğunun tespiti halinde incelemenin dairede yapılmasına imkan veren 213 sayılı Yasanın 139/2. maddesindeki istisnalardan birinin varlığının önceden belirlenip belirlenmediğinin ve ikamet adresinde ikinci kez yapılan tebligat gerekçesinin incelemeyi yapan vergi denetmeninden sorulup, buna ilişkin bir tespiti varsa belgesini dosyaya ibrazının istenmesi aksi takdirde, yapılan tebligatın hukuki geçerliliği bulunmayacağından atılı suçun yasal unsurlarının oluşmayacağı, faal olmadığının tespiti halinde ise tebligat geçerli kabul edilerek müsned suçun gerçekleştiğinin değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının bozmayı gerektirdiğine hükmetmiştir. Yargıtay 19. CD. tarih ve 2015/4372 Esas-2015/2942 Karar sayılı ilamında; 213 sayılı Kanunun 139/2. maddesinde incelemenin dairede yapılmasını gerektiren nedenlerden birinin varlığı önceden belirlenmeden faaliyetini sürdüren mükelleflere defter ve belgelerin ibrazı için yapılan tebligatların hukuken geçerli olmayacağı, sanığın sahibi olduğu işyerini 2008 yılında kapattığını beyan etmesine rağmen dosya içinde bulunan vergi suçu raporundan suç tarihinde ticari faaliyetine devam edip etmediği hususunun belirlenemediği, defter ve belge istem yazısının da tarihinde sanığın ikamet adresinde annesine tebliğ edildiğinin anlaşılması karşısında, sanığın suç tarihinde ticari faaliyetine devam edip etmediği araştırılarak sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden,eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmasının bozmayı gerektirdiğine hükmetmiştir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarih ve 2012/11-1582 Esas-2013/243 Karar sayılı ilamında; Dosyada mevcut vergi suçu ve vergi inceleme raporlarından, sanığın temsilcisi olduğu şirketin ticari faaliyetini sürdürdüğü anlaşıldığı gibi, defter ve belgelerin ibrazı için çıkartılan yazının tarihinde işyeri adresinde çalışan personele tebliğ edilmiş olmasına göre, faaliyetini sürdürdüğü anlaşılan sanığa 213 sayılı Vergi Usul Yasasının 139/2. maddesinde öngörülen istisnalardan birinin varlığı önceden belirlenmeden yapılan tebligatın hukuki geçerliliği bulunmadığı cihetle, müsnet suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesinin bozmayı gerektirdiğine hükmetmiştir. Yargıtay 11. CD. tarih ve 2002/1437 Esas-2002/2333 Karar sayılı ilamında; Sanık Mustafa Çubukçuoğlu'nun 1995-1996 yılları defter ve belgelerini ibraz etmemesi nedeniyle düzenlenen gün ve 40-76 Sayılı suç raporuna göre verilen gün ve 11135 Sayılı defterdarlık mütalaası gereğince açılan kamu davasında; faaliyetin tarihinde sona erdiği Çarşamba Vergi Dairesinin tarihli yakalama fişiyle tespit edildiği, defter ve belgelerin ibrazına ilişkin tebligatın yapıldığı tarihinde işyerinin faal olmadığı, böylece yapılan tebligatın 213 Sayılı Yasanın 139. maddesine uygun olduğu anlaşıldığından atılı suçla ilgili deliller toplanıp sanığın hukuki durumunun tayini gerektiği gözetilmeden suç raporu ve vergi inceleme raporunda defter ibraz etmeme eyleminden söz edilmediği ve işyerinin kapalı olduğuna dair tevsik işlemi yapılmadığından bahisle yapılan tebligatın usulsüz olduğu kabulü ile beraat kararı verilmesinin bozmayı gerektirdiğine hükmetmiştir. Usulüne uygun tebligata rağmen mükellef tarafından defter ve belgelerin çaldırıldığını, kaybedildiği, bulunamadığı, muhasebecide olduğunu belirtilerek incelemeye ibraz edilmezse diğer koşulların da varlığı halinde bu suç oluşmuş sayılacaktır. 5604 sayılı Mali Tatil uyarınca her yıl 1 Temmuz 20 Temmuz arası mali tatil uygulandığından mali tatil süresince mükellefin işyerinde incelemeye başlanamayacağından bu süre içerinde inceleme amacıyla defter ve belgelerin ibrazı istenemeyeceğinden bu suç da oluşmayacaktır. Yargıtay 11. CD. tarih ve 2002/5358 Esas-2002/5972 Karar sayılı ilamında; defter ve belgelerin kaybedildiği ileri sürülerek ibrazdan kaçınılması durumunda usulüne uygun tebligat aranmayacağı ve diğer deliller de değerlendirilmek suretiyle hüküm tesisi gerekirken tebligat yapmak koşulları bulunmadığından bahisle sanığın beraatine karar verilmesinin bozmayı gerektirdiğine hükmetmiştir. Yargıtay 11. tarih ve 2013/3863 Esas- 2015/287 Karar sayılı ilamında; sanık hakkında 2002 ve 2003 takvim yıllarına ait defter ve belgeleri yapılan tebligata rağmen süresinde ibraz etmediğinin iddia olunması, sanığın, suça konu 2002 ve 2003 yıllarına ait defter ve belgelerin muhasebecisi H...'da olduğunu, bu kişinin anılan defterleri kendisine iade etmediğini savunması, muhasebeci H.. hakkında sanığa ait defter ve belgeleri iade etmediğinden bahisle Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığının tarih ve 2007/.. esas sayılı iddianamesiyle güveni kötüye kullanma suçundan kamu davasının açıldığının anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından, adı geçen muhasebeci tanık olarak dinlenilerek, suça konu 2002 ve 2003 takvim yıllarına ait defter ve belgelerin suç tarihinde kendisinde olup olmadığının sorulması, sanığa iade ettiğini beyan etmesi halinde varsa buna dair teslim/tesellüm belgesi temin edilip dosya içerisine konulmasından sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmasının bozmayı gerektirdiğine hükmetmiştir., Yargıtay 11. CD. tarih ve 2012/28514 Esas-2014/16225 Karar sayılı ilamında; 2004 yılına ait defter ve belgelerini tebligata rağmen ibraz etmeyen sanığın defter ve belgelerinin muhasebecisindeyken çalındığını ileri sürerek ibrazdan kaçınmış olması karşısında; 213 sayılı Kanunun 139/1. madde ve fıkrasındaki incelemenin işyerinde yapılması zorunluluğu bulunmadığı gibi, sanık 2004 yılına ilişkin defter ve belgelerinin muhasebecisi R.. Y..'in işyerinden çalındığını beyan etmiş ve muhasebeci R.. Y..'de sanığın bu beyanını doğrular şekilde tanıklık yapmış ve getirtilerek duruşmada incelenen Erdek Cumhuriyet Başsavcılığının 2007/1641 sayılı dosyasında, muhasebeciliğini yaptığı bir kısım mükelleflere ait defter ve belgelerin çalındığından bahisle şikayette bulunmuş ise de, yapılan soruşturma sonucunda verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın itiraz üzerine kesinleştiğinin anlaşılması, yine Balıkesir Vergi Dairesi Başkanlığının dosya arasında bulunan gün ve 2640 sayılı yazısı ekinde bulunan listede serbest muhasebeci R.. Y.. tarafından kuruma verilen dilekçede çalındığı belirtilen defter ve belgeler arasında sanığa ait olanlardan bahsedilmediğinin anlaşılması, yine sanık tarafından hukuk mahkemelerine müracaatla usulünce alın Diğer Makaleler
Daha önceki bir yazımızda Bkz. İlgili yazımız… izaleyi şuyu ortaklığın giderilmesi davası hakkında genel bilgilendirmelerde bulunmuştuk. Bu yazımızda ise satış yoluyla ortaklığın giderilmesinin nasıl olacağını açıklamaya çalışacağız. İzaleyi şuyu davasında mahkeme ilk etapta ortaklığın giderilmesi istenen malın bölünüp bölünemeyeceğini bilirkişilerin görevlendirilmesi suretiyle inceler. Burada taşınmazın imar durumu, hisse ve hissedarların sayısı gibi özelliklere bakılarak karar verilmektedir. Şayet açılan ortaklığın giderilmesi davası; Türk Medeni Kanunu’nun 699/3 hükmünde “Bölme istemi durum ve koşullara uygun görülmezse ve özellikle paylı malın önemli bir değer kaybına uğramadan bölünmesine olanak yoksa açık artırmayla satışa hükmolunur. Satışın paydaşlar arasında artırmayla yapılmasına karar verilmesi, bütün paydaşların rızasına bağlıdır.” şeklinde düzenlendiği üzere satışla ortaklığın giderilmesi yoluyla sonlanır ve karar kesinleşirse taşınmaz açık artırma yolu ile satılacaktır. Gerekli masraflar yatırıldıktan sonra kararı veren mahkemenin kalem müdürlüğü, satış müdürlüğü sıfatıyla satış işlemlerini yapacaktır. Önemli olan husus, satış yapılmadan önce muhakkak keşif yapmak suretiyle kıymet takdir raporunun alınması gerektiğidir. Satış İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre yapılmaktadır. Kıymet takdiri yapılıp, satış ilanı gibi usulen gerekli işlemler tamamlandıktan sonra taşınmaz ihaleye çıkarılmaktadır. Satış memuru, satış ilanını İcra ve İflas Kanunu’nun ilgili maddelerine uygun şekilde hazırlayıp ilan ettirecektir. Kıymet takdirindeki bedelin %20’sini teminat olarak yatıran kişiler, ihaleye katılabilecektir. Satış ilanının satış gününden en az 1 ay önce yapılması gerekmektedir. Satış, ilgililere belirtilen saatte başlanır ve artırma usulüne göre uygulanır. Usule uygun olmadığı düşünülen ihalelerde, ihalenin feshi gündeme gelir. Bu noktada ilgili herkes, satış suretiyle paydaşlığın giderilmesine karar veren Sulh Hukuk Mahkemesine, satışın bozulması için itiraz ve şikayette bulunabilme hakkına sahiptir. Hukuk Desteği iletisim [email protected]
Defter, Kayıt ve Belgeleri Gizleme İbraz Etmeme Suçu Nedir? VUK Defter, kayıt ve belgeleri ibraz etmeme gizleme suçu; vergi incelemesiyle yetkili makam ve memurların inceleme talebine rağmen, vergi mükellefi olan gerçek veya tüzel kişilerin tutmakla yükümlü oldukları defter ile yasal vesikalarını incelenmek üzere ibraz etmemeleri ile oluşur VUK Defter ve belgeleri gizleme suçu, varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile maydana gelir. Varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit olduğu halde, inceleme sırasında vergi incelemesine yetkili kimselere defter ve belgelerin ibraz edilmemesi gizleme olarak kabul edilir VUK Defter, Kayıt ve Belgeleri Gizleme İbraz Etmeme Suçunda Uygulanacak Mevzuat Defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçu; Vergi Usul Kanunu’nun VUK 359/a-2 maddesinde düzenlenmiştir. Ancak, suçu işleyen fail hakkında yargılama 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre genel hükümler çerçevesinde asliye ceza mahkemesi tarafından yapılır. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu VUK 359. maddesinde; “Defter, Kayıt ve Belgeleri Gizleme İbraz Etmeme Suçu” şu şekilde düzenlenmiştir Kaçakçılık Suçları ve Cezaları VUK Madde 359 a Vergi kanunlarına göre tutulan veya düzenlenen ve saklanma ve ibraz mecburiyeti bulunan; 1 Defter ve kayıtlarda hesap ve muhasebe hileleri yapanlar, gerçek olmayan veya kayda konu işlemlerle ilgisi bulunmayan kişiler adına hesap açanlar veya defterlere kaydı gereken hesap ve işlemleri vergi matrahının azalması sonucunu doğuracak şekilde tamamen veya kısmen başka defter, belge veya diğer kayıt ortamlarına kaydedenler, 2 Defter, kayıt ve belgeleri tahrif edenler veya gizleyenler veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyenler veya bu belgeleri kullananlar, Hakkında on sekiz aydan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit olduğu halde, inceleme sırasında vergi incelemesine yetkili kimselere defter ve belgelerin ibraz edilmemesi, bu fıkra hükmünün uygulanmasında gizleme olarak kabul edilir. Defter, Kayıt veya Belgeleri Gizleme İbraz Etmeme Suçu Unsurları ve Cezası Defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçunun manevi unsuru genel kasttır. Vergi Usul Kanunu tehlike suçu şeklinde düzenlenen defter, kayıt veya belgeleri ibraz etmeme suçu nedeniyle bir zarar meydana gelmesi şart değildir. Bunun sonucu olarak örneğin mükellefiyet tesis ettiren failin vergi borcunun bulunması sahte fatura düzenleme ve kullanma suçları yönünden kamu zararı olarak kabul edilirken tehlike suçu olan defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçu yönünden kamu zararı olarak kabul edilmemektedir. Çünkü bu zarar defter, kayıt ve belgelerin gizlenmesi suçunun işlenmesi sonucunda doğmuş bir zarar değildir Vergi Usul Kanunu’na göre defter tutmak mecburiyetinde olanlar, tuttukları defterler ile vesikaları, ilgili bulundukları yılı takib eden takvim yılından başlıyarak beş yıl süre ile muhafaza etmeye mecburdurlar VUK Gerçek ve tüzel kişiler muhafaza etmek zorunda oldukları her türlü defter, belge ve karneler ile vermek zorunda bulundukları bilgilere ilişkin mikro fiş, mikro film, manyetik teyp, disket ve benzeri ortamlardaki kayıtlarını ve bu kayıtlara erişim veya kayıtları okunabilir hale getirmek için gerekli tüm bilgi ve şifreleri muhafaza süresi içerisinde yetkili makam ve memurların talebi üzerine ibraz ve inceleme için arz etmek zorundadırlar VUK Defter, kayıt ve belgeleri tahrif edenler veya gizleyenler hakkında 18 aydan 3 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit olduğu halde, inceleme sırasında vergi incelemesine yetkili kimselere defter ve belgelerin ibraz edilmemesi, gizleme olarak kabul edilir. Defter, kayıt ve belgeleri gizleme ibraz etmeme suçunun vücut bulması için aşağıdaki şartların gerçekleşmesi gerekir 1. Defter, Kayıt ve Belgelerin Mahiyeti İnceleme memurları tarafından ibraz edilmesi istenen defter, kayıt ve belgelerin; Vergi Usul Kanunu çerçevesinde tutulan, ayrıca saklanma ve ibraz zorunluluğu bulunan defter, kayıt ve belgelerden olması gerekir. İncelenmesi istenen defeter, kayıt ve belgeler bu mahiyette değilse, ibraz edilmeseler dahi defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçu meydana gelmez. İncelenmek üzere istenen defter ve belgelerin varlığının noter tasdiki, belge basım-teslim formu gibi belgelerle veya sair suretlerle sabit olması gerekir. Aksi takdirde, ibrazı istenemeyeceği gibi defeter ve belgelerin ibraz edilmemesi halinde suç da oluşmaz. Defterler dışında istendiğinde ibrazı zorunlu belgeler şunlardır Fatura ve fatura yerine geçen belgeler VUK perakende satış vesikaları VUK gider pusulası VUK müstahsil makbuzu VUK serbest meslek makbuzları VUK ücret bordrosu VUK taşıma ve otel işletmelerine ait belgeler VUK muhabere evrakları VUK Özellikle belirtelim ki defter veya belgenin varlığı açıkça kanıtlanmadığı müddetçe, ibrazı da istenemez. 2. İbraz Talebinde Bulunan Kişi Buna Yetkili Olmalıdır Defter, kayıt ve belgelerin ibrazı talebi, bir vergi incelemesi esnasında inceleme yapmaya yetkili memur tarafından yapılmalıdır. Vergi incelemesi; Vergi Müfettişleri, Vergi Müfettiş Yardımcıları, ilin en büyük mal memuru veya vergi dairesi müdürleri tarafından yapılır. Gelir İdaresi Başkanlığının merkez ve taşra teşkilatında müdür kadrolarında görev yapanlar her hal ve takdirde vergi inceleme yetkisini haizdir VUK 3. İbraz Talebinin Usulüne Uygun Yapılması Defter, kayıt ve belge gizleme ibraz etmeme suçunun meydana gelmesi için defter ve belgeleri ibraz talebinin usulüne uygun yapılması gerekir. Vergi incelemesi, kural olarak yükümlünün işyerinde yapılır. Ancak, zorunlu bazı nedenlerle işyerinde inceleme mümkün değilse, mükelleften defter ve belgeleri vergi dairesinde ibraz etmesi yazılı olarak istenir. Mükellef, 15 gün içinde defter ve belgeleri ibraz etmek zorundadır VUK Özellikle belirtelim ki, şartları oluşmadığı halde vergi incelemesinin vergi dairesinde yapılması halinde, defter ve belgelerin vergi dairesine getirilmemesi, defter ve belgeleri gizleme/ibraz etmeme suçuna vücut vermez. 4. Defter ve Belgelerin Saklama Süresinin Geçmemiş Olması Defter ve belgeleri saklama süresi, ilgili bulundukları yılı takip eden takvim yılından başlayarak 5 yıldır. Örneğin 2015 yılının defteri, 2021 yılına kadar saklanmalıdır. 5. Mücbir Sebep Hali Mücbir sebeplerden her hangi birinin bulunması halinde bu sebep ortadan kalkıncaya kadar süreler işlemez VUK Mücbir sebeplerin varlığı, defter ve belgeleri ibraz yükümlülüğünü ortadan kaldırılır. Mücbir sebepler şunlardır VUK Vergi ödevlerinden her hangi birinin yerine getirilmesine engel olacak derecede ağır kaza, ağır hastalık ve tutukluluk; Vergi ödevlerinin yerine getirilmesine engel olacak yangın, yer sarsıntısı ve su basması gibi afetler; Kişinin iradesi dışında vukua gelen mecburi gaybubetler; Sahibinin iradesi dışındaki sebepler dolayısiyle defter ve vesikalarının elinden çıkmış bulunması. Defter, Kayıt veya Belgeler Nerede ve Ne Zaman İbraz Edilmelidir? Vergi müfettişlerinin vergi incelemesini nerde yapacağı, yani defter, kayıt ve belgeleri nerde inceleyeceği 213 sayılı VUK’nin 139. maddesinde düzenlenmiştir VUK Madde 139 Vergi incelemeleri, esas itibariyle incelemeye tabi olanın iş yerinde yapılır. İş yerinin müsait olmaması, ölüm, işin terk edilmesi gibi zaruri sebeplerle incelemenin yerinde yapılması imkansız olur veya mükellef ve vergi sorumluları isterlerse inceleme dairede yapılabilir. Bu takdirde incelemeye tabi olanın lüzumlu defter ve vesikalarını daireye getirmesi kendisinden yazılı olarak istenilir. İncelemenin dairede yapılması halinde istenilen defter veya vesikaları belli edilen zamanda mazeretsiz olarak getirmeyenler, bunları ibraz etmemiş sayılırlar. Haklı bir mazeret gösterenlere, defter ve belgelerini daireye getirmesi için uygun bir süre verilir. Defter, kayıt veya belgelerin ibraz edilmesi için vergi mükellefine 15 günden aşağı olmamak şartıyla bir süre verilir. Bu süreyi, tebliği yapacak olan vergi idaresi belirler ve ilgiliye tebliğ eder VUK VUK’nin 139. maddesinin birinci fıkrası gereğince vergi incelemeleri esas itibarıyla incelemeye tabi olanın iş yerinde yapılacağı hükme bağlanmış ise de iş yerinin müsait olmaması, ölüm, işin terk edilmesi gibi zorunlu sebeplerle incelemenin iş yerinde yapılmasının imkânsız olması durumunda veya mükellef ya da vergi sorumlusunun isteği ile incelemenin vergi dairesinde yapılabileceği belirtilmiştir. Yetkililerin; işin terk edildiği, mükellefin vefat ettiği, iş yerinin kapalı olduğu gibi nedenlerin varlığını önceden tespit etmesi durumunda iş yerine gitme zorunluluğu ortadan kalkacağından artık doğrudan gerekli defter ve belgelerin incelenmek üzere daireye getirilmesi mükelleften yazılı olarak istenebilecektir. Vergi Usul Kanunu’nda defter ve belgelerin ibrazı için açıkça bir süre öngörülmemiş olduğundan inceleme görevlisinin ibraz süresini belirlemesi gerekir. Bu süreyi belirlerken de VUK’nın 14. maddesi dikkate alınarak ibraz için 15 günden az olmamak üzere bir süre vereceği açıktır. Bu takdirde defter ve belgeleri belirlenen sürede mazeretsiz olarak getirmeyen mükellefler defter, kayıt ve belgelerini gizlemiş sayılacaktır Adli Para Cezası, Erteleme ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Adli para cezası, işlenen bir suça karşılık hapis cezasıyla birlikte veya tek başına uygulanabilen bir yaptırım türüdür. Defter ve belgeleri ibraz etmeme suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası 1 yıldan fazla olduğundan adli para cezasına çevrilemez. Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması, sanık hakkında hükmolunan cezanın belli bir denetim süresi içerisinde sonuç doğurmaması, denetim süresi içerisinde belli koşullar yerine getirildiğinde ceza kararının hiçbir sonuç doğurmayacak şekilde ortadan kaldırılması davanın düşmesine neden olan bir ceza muhakemesi kurumudur. Defter ve belgeleri ibraz etmeme suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası 2 yıl veya altında olduğunda hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması hagb kararı verilmesi mümkündür. Erteleme, mahkeme tarafından belirlenen cezanın cezaevinde infaz edilmesinden şartlı olarak vazgeçilmesidir. Defter ve belgeleri ibraz etmeme suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası 2 yıl veya altında olduğunda hakkında cezanın ertelenmesi kararı verilmesi mümkündür. Şikayet Süresi ve Dava Zamanaşımı Defter ve belgeleri ibraz etmeme suçu, şikayete tabi suçlar arasında yer almadığından savcılık tarafından resen soruşturulur, bu suçlara dair herhangi bir şikayet süresi yoktur. Dava zamanaşımı, suçun işlendiği tarihten itibaren belli bir süre geçtiği halde dava açılmamış veya dava açılmasına rağmen kanuni süre içinde sonuçlandırılmamış ise ceza davasının düşmesi sonucunu doğuran bir ceza hukuku kurumudur. Defter ve belgeleri ibraz etmeme suçu için yapılan yargılamalarda olağan dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Uzlaşma Uzlaşma, suç isnadı altındaki şahıs ile suçun mağduru olan şahsın bir uzlaştırmacı aracılığıyla iletişim kurarak anlaşmasıdır. Defter ve belgeleri ibraz etmeme suçu, uzlaşma kapsamında olan suçlardan değildir. Görevli Mahkeme Defter ve belgeleri ibraz etmeme suçu nedeniyle yapılan yargılamalar asliye ceza mahkemesi tarafından yerine getirilir. Defter ve Belgeleri İbraz Etmeme Gizleme Suçu Yargıtay Kararları Muhasebecisine Ulaşamasa da Mükellefin Defter ve Belge İbraz Mecburiyeti Defter ve belgeleri gizleme suçunun, varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile oluştuğu, defter ve belgeleri saklama sorumluluğunun mükellef sanığa ait olduğu, 213 sayılı VUK’nin 253. maddesi uyarınca defter ve belgelerin ait olduğu yılı takip eden takvim yılından başlamak üzere 5 yıl saklama ve tekrar istendiğinde ibraz edilme zorunluluğu bulunduğu; somut olayda, varlığı matbaa basım formları ile sabit olan 2006 ve 2007 yıllarına ait, defter ve belgelerin tarihli yazı ile istenildiği halde, sanığın tebligatın yapıldığı tarihte 2006 yılına ait defter ve belgelerin muhasebecisinde olduğunu, muhasebecisine ulaşamadığı için süresi içerisinde ibraz edemediğini belirtmesi karşısında; tüm unsurları itibarıyla oluşan “defter ve belgeleri gizleme” suçundan mahkumiyeti yerine, beraatine hükmolunması, bozma nedenidir Yargıtay 11. Ceza Dairesi - Karar 2019/2822. Defter ve Belge İbraz Etmeme Suçunda Zarar ve HAGB Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03/02/2009 tarihli ve 2008/250-13 sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK’nin 231/6-c. madde ve bendinde işaret olunan, zarar kavramının kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu, defter ve belge ibraz etmeme suçunda anılan maddenin aradığı anlamda somut bir zarardan söz edilemeyeceği dikkate alındığında; engel adli sicil kaydı bulunmayan, hükmolunan cezası ertelenen ve CMK’nin 231. maddesinin uygulanmasını kabul eden sanık hakkında, “Her ne kadar sanık daha önceden kasıtlı bir suçtan mahkum edilmemiş ise de; katılan iadarenin zararının kendi hissesine düşen %10’un karşılandığı, tamamının karşılanmadığından, koşulları oluşmadığından sanık hakkında takdiren CMK 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına” şeklindeki yasal olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması HAGB kurumunun uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, bozma nedenidir Y11CD-Karar 2021/5051. Süre Geçtikten Sonra Defter ve Belgeyi Geç İbraz Etme Halinde Suç Kastı Filmcilik ve Şti.’nin müdürü olan sanığın, usulüne uygun tebligata rağmen 2008 yılına ait yasal defter ve belgeleri incelenmek üzere ibraz etmediğinin iddia olunduğu kamu davasında; sanığın, “Söz konusu tebligat bana yapılmıştır, ancak şirketin muhasebecisi rahatsızlandığından defterleri bulamadı. Bu nedenle süresi içinde bu defter ve belgeleri sunamadık, ancak bilahare bu defter ve belgeleri bulup sunduk. Suç işlemek kastım yoktur.” şeklindeki savunması nedeniyle, gerçeğin kuşkudan uzak şekilde tespiti ve sanığın suç kastının belirlenmesi için; 1-Sanığın süresinden sonra da olsa defter - belgeleri denetime ibraz edip etmediğinin vergi dairesinden sorulması, 2-Süre geçtikten sonra ibraz edildiğinin tespiti halinde muhasebecinin açık kimlik ve adresinin sanıktan sorulup tespit edildikten sonra tanık sıfatıyla dinlenmesi ve savunmanın doğruluğunun araştırılması, Sonucuna göre sanığın suç kastının ve buna bağlı olarak hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ile mahkumiyet hükmü kurulması bozma nedenidir Yargıtay 11. Ceza Dairesi - Karar 2019/550. Vergi İncelemesi İşyeri Dışında Yapılamaz “Defter, kayıt ve belgeleri gizleme” suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesi 213 sayılı Kanun’un 139. maddesine göre vergi incelemesinin işyerinde yapılması gerektiği, ticari faaliyetine devam ettiği anlaşılan sanığa vergi denetmeni tarafından defter ve belgelerini ibraz etmesi için çıkarılan tebligatın 03/10/2012 tarihinde sanığın iş yerinde ve bizzat kendisine tebliğ edildiğinin anlaşılması karşısında; hesapların dairede incelenmesine imkan veren Kanun’un 139/2. maddesindeki istisnalardan birinin varlığının önceden belirlenip belirlenmediğinin incelemeyi yapan vergi denetmeninin bağlı bulunduğu vergi dairesinden sorulması, iş yeri dışında inceleme yapılması gerektiğine ilişkin bir tespiti varsa buna ilişkin belgesinin dosyaya ibrazının istenmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik araştırma ile beraatine hükmedilmesi bozma nedenidir Yargıtay 11. Ceza Dairesi - Karar 2019/5725. 213 sayılı VUK’nin 139. maddesine göre; vergi incelemeleri, esas itibarıyla incelemeye tabi olanın iş yerinde yapılır. İş yerinin müsait olmaması, ölüm, işin terk edilmesi gibi zaruri sebeplerle incelemenin yerinde yapılması imkansız olur veya mükellef ve vergi sorumluları isterlerse inceleme dairede yapılabilir. İş yeri faal olan mükelleflere, defter ve belgelerin vergi dairesine getirilmesi için yapılan tebligatlar usulüne uygun olmadığında suçun unsurları oluşmayacaktır. Somut olaya gelince, vergi denetmeni tarafından defter ve belgelerini ibraz etmesi için çıkartılan tebligatın, tarihinde sanığa bizzat işyeri adresinde tebliğ edilmesi; incelemenin dairede yapılmasını gerektiren nedenler tespit edilmediği için, defter ve belgelerin incelenmek üzere ibrazı için denetmenlik adresine getirilmesi istenerek sürecin mükellef aleyhine tersine çevrilmesi; sanığın, muhasebede bulamadım, ancak muhasebecimdeydi bu nedenle sunamadım diyerek suçlamayı kabul etmemesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti açısından, suç tarihinde şirketin hesapların dairede incelenmesine imkan veren 213 sayılı VUK’nin 139/2. maddesindeki istisnalardan birinin varlığının önceden belirlenip belirlenmediğinin, iş yerinde faaliyetin devam edip etmediğinin ilgili vergi dairesinden sorulması, iş yeri dışında inceleme yapılmasına ilişkin bir tespit varsa belgesinin istenmesi, aksi takdirde yapılan tebligatın hukuki geçerliliği olmayacağı da dikkate alınarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması, bozma nedenidir Yargıtay 11. Ceza Dairesi - Karar 2019/5418. Tüzel Kişi Şirketin Yetkilisinin Birden Fazla Olması Halinde Cezai Sorumluluk 1-Tüzel kişilerde vergi kanunları yönünden sorumluluk 213 sayılı Kanunun 10 ve 333. maddelerinde düzenlenmiş olup, aynı Kanunun 359 ve 360. maddelerinde öngörülen cezaların bu fiili işleyenler hakkında hükmolunacağı belirtildiğinden, tüzel kişilerin birden fazla kanuni temsilci bulunup da suç, eylem ve fikir birliği içinde işlenmemişse sorumluluğun, cezanın şahsiliği ilkesine bağlı olarak temsil yetkisinin bölüşümündeki ağırlık ve sınırlar dikkate alınarak, suçun şekli sorumlusuna değil, ayrıntısını bilen ve oluşumunda rolü olan temsilciye ait olduğu, dosya arasında bulunan Torbalı Ticaret Sicil Memurluğu yazısına göre … Mühendislik Elektrik Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti’ni hakkındaki mahkumiyet hükmü temyize konu olmayan … ile sanık …ın temsil ve ilzama yetkili olduklarının anlaşılması, sanık …ın şirket evraklarının kendisinde bulunmadığını, diğer şirket yetkilisi olan …de bulunduğunu savunması karşısında; şirket belgelerinin hangi yetkilinin uhdesinde bulunduğu aralarında iş bölümü yapılıp yapılmadığı araştırılarak, sanık …ın hakkındaki mahkumiyet hükmü kesinleşen diğer sanık …’ün defter ve belge gizleme suçuna iştirak edip etmediğinin belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması, 2-Kabule göre de; sanığa yüklenen “defter ve belgeleri ibraz etmeme” suçu neticesinde meydana gelen somut bir zarar bulunmadığı gibi adli sicil kaydına göre engel mahkumiyeti bulunmayıp, hakkında takdiri indirim maddesi uygulanarak yeniden suç işlemeyeceği hususunda olumlu kanaate varıldığından hükmolunan hapis cezası ertelenen ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini talep eden sanık hakkında, “katılanın zararını gidermemiş olması” şeklindeki yetersiz gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi bozma nedenidir Yargıtay 11. Ceza Dairesi -Karar 2019/5687. Defterlerin Eski Şirket Yöneticilerinde Kalması …Tekstil yetkilisi olan sanığa, şirketin 2004 takvim yılı defter ve belgelerinin incelenmek üzere teslim istemine dair yazının 07/12/2009 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen yasal sürede ibraz etmediğinin iddia edildiği davada; sanığın aşamalarda şirket defterlerinin önceki yönetim tarafından şirkete teslim edilmediğini, bu yönde ihtar çekildiğini, savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu, suçsuz olduğunu savunarak, tarihli şirkete ait defterlerin bulunamadığının kayıt altına alındığı yönetim kurulu kararını, eski yöneticilere tarihinde noter aracılığı ile gönderdiği ihtarnameyi, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı 2008/104530 sayılı soruşturma dosyası üzerinden verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karar örneklerini sunması karşısında; savunmasının aksi ispatlanamayan sanığın isnat olunan suçu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli, her türlü şüpheden arındırılmış, kesin ve inandırıcı deliller elde edilemediğinden, isnat olunan suçtan beraatine karar verilmesi gerekirken, sanığın mahkumiyetine hükmolunması, bozma nedenidir Yargıtay 11. Ceza Dairesi - Karar 2018/5191. Mücbir Sebep ve Kastı Ortadan Kaldıran Nedenlere Dayanmamak Defter ve belgeleri gizleme suçunun varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile oluştuğu, yüklenen defter ve belgeleri gizleme suçunun oluşmasında defter ve belgeleri saklama sorumluluğunun mükellef sanığa ait olduğu, 213 sayılı VUK’nin 253. maddesi uyarınca defter ve belgelerin ait olduğu yılı takip eden takvim yılından başlamak üzere 5 yıl saklama ve tekrar istendiğinde ibraz edilme zorunluluğu bulunduğu; ayrıntıları Ceza Genel Kurulu’nun gün ve 1999/11- 273/288 sayılı içtihadında da açıklandığı üzere defter ve belgelerin çalındığı- kaybolduğu-bulunmadığı ileri sürülerek ibrazından kaçınılması halinde VUK’nin 139. maddesinde yazılı hususlarda usulüne uygun tebligat aranmayacağı; somut olayda, 2006 takvim yılına ait defter ve belgelerinin vergi incelemesi için istenmesine dair yazının tarihinde bizzat kendisine tebliğine rağmen ibraz etmeyen sanık, savunmasında 213 sayılı VUK’nin 13. maddesinde belirtilen mücbir sebeplere veya kastı kaldıran diğer nedenlerden birine dayanmadığından, defter ve belgeleri saklama ve ibraz etme zorunluluğunun ortadan kalkmayacağı ve sanığın tüm unsurları itibariyle oluşan “defter ve belgeleri gizleme” suçundan mahkumiyeti yerine beraatine karar verilmesi, bozma nedenidir Yargıtay 11. Ceza Dairesi-Karar 2019/5706. Şirket Devri Halinde Defter ve Belgeleri Gizleme Suçunda Sorumluluk Sanığın, tarihinde şirket hisselerini devrettiğini, müdürlük sıfatının sona erdiğini, defter ve belgeleri şirketin ortağı sanık …’a teslim ettiğini savunması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, defter ve belgelerin teslim edildiğine ilişkin delillerin sanıktan sorulması, şirket işleri ile fiilen kimin ilgilendiğinin tespit edilmeye çalışılması ve sahte faturaları kullanan mükellef yetkililerinin tanık olarak beyanlarının alınması ile sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaları hangi ticari ilişki karşılığında kimden aldıklarının sorulması, sanığın aynı zamanda…Kağıtçılık nin temsile yetkili müdürü olarak görevinin devam ettiği ve şirket ortaklığından ayrılma tarihi sonrasında şirket müdürlüğünün akıbeti hakkında şirket ortaklar kurulu tarafından bir karar verilmemesi dikkate alınıp sorumluluğun sanıkta olduğu gözetilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile beraatine hükmedilmesi, bozma nedenidir Yargıtay 11. Ceza Dairesi - Karar 2019/2677. Defter ve belgeleri gizleme suçunun, varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile oluştuğu, 213 sayılı VUK’nin ……. maddesi uyarınca defter ve belgelerin ait olduğu yılı takip eden takvim yılından başlamak üzere 5 yıl saklama ve tekrar istendiğinde ibraz edilme zorunluluğu bulunduğu, tüzel kişilerin defter ve belgelerinin, tüzel kişinin yetkilisinden istenmesi gerektiği, iş yerini sonradan devralan kişilerin sorumlu tutulması için belgelerin kendilerine devredilmiş olması gerektiği, dosyada mevcut, Beyoğlu 27. Noterliği’nin, tarih, ……… yevmiye sayılı limited şirket hisse devir senedinden, şirket müdürü olan sanık …nun, şirketteki hisselerinin tamamını diğer sanık …e devrettiğinin ancak müdürlük yetkisinin kaldırıldığına ve sanık …in müdür olarak seçildiğine dair ilan edilen bir karar bulunmadığının anlaşılması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından; suç tarihinde sanık …nun şirketi temsil yetkisinin devam edip etmediğinin, anılan şirketin yasal defter ve belgelerinin sanıklardan hangisinde bulunduğunun tespiti için suç tarihinde şirketin ortağı olan …in tanık olarak dinlenilmesi, sanıklar arasında defter ve belgelerin teslimine dair tutanak hazırlanıp hazırlanmadığının araştırılması ve toplanan delillerin sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde hükümler kurulması, bozma nedenidir Yargıtay 11. Ceza Dairesi - Karar 2019/3909. İşyerinin Faal Olması veya Olmaması Halinde Vergi İncelemesi Nerde Yapılır? Defter ve belgeleri gizleme suçu yönünden; 213 sayılı VUK’nin 139/2. maddesine göre, incelemenin dairede yapılmasını gerektiren nedenlerden birinin varlığı önceden belirlenmeden, faaliyetini sürdüren mükelleflere defter ve belgelerin ibrazı için yapılan tebligatların hukuken sonuç doğurmadığı ayrıca; bir tehlike suçu olan defter ve belgeleri ibraz etmeme suçunun, varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve 5 yıllık saklama zorunluluğu bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesi için istenmesi ve yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile oluşacağı dikkate alınarak; sanığın iş yerinin tebliğ tarihi itibarıyla faal olup olmadığı yönünden dosyada herhangi bir tespit bulunmaması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, defter ve belgelerin istendiği tarihi itibarıyla iş yerinin faal olup olmadığının araştırılması, hesapların dairede incelenmesine imkan veren 213 sayılı VUK’nin 139/2. maddesindeki istisnalardan birinin varlığının önceden belirlenip belirlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorulması, varsa buna ilişkin belgenin istenmesi, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması, bozma nedenidir Yargıtay 11. Ceza Dairesi - Karar 2019/2741. Sanıklardan, istenilen defter ve diğer belgelerin varlığına dair tespitlerin bulunduğuna ilişkin tespit ile tebligat ve defter ve belge isteme yazıları temin edildikten sonra, 213 sayılı VUK’nin 139. maddesine göre; “vergi incelemeleri, esas itibarıyla incelemeye tabi olanın iş yerinde yapılır. İş yerinin müsait olmaması, ölüm, işin terk edilmesi gibi zaruri sebeplerle incelemenin yerinde yapılması imkansız olur veya mükellef ve vergi sorumluları isterlerse inceleme dairede yapılabilir.” düzenlemesi karşısında, iş yeri faal olan mükelleflere, defter ve belgelerin vergi dairesine getirilmesi için yapılan tebligatlar hukuki sonuç doğurmayacağından gizleme suçunun unsurları oluşmayacaktır. Somut olayda; vergi denetmeni tarafından defter ve belgelerini ibraz etmesi için çıkarılan tebligatların sanık …’ye sanık …’nın yengesi…’ya tarihinde konut adreslerinde tebliğ edildiği; tebligatlarla defter ve belgelerin incelenmek üzere ibrazı için denetmenlik adresine getirilmesi istenerek sürecin mükellef aleyhine tersine çevrildiği anlaşıldığından; hesapların dairede incelenmesine imkan veren 213 sayılı VUK’nin 139/2. maddesindeki istisnalardan birinin varlığının önceden belirlenip belirlenmediğinin, iş yerinde faaliyetin tebligat tarihinde devam edip etmediğinin incelemeyi yapan vergi dairesinden sorulması, iş yeri dışında inceleme yapılmasına ilişkin bir tespit varsa belgesinin istenmesi, sanıklar… ve …’in suç tarihinde şirket yetkili ve müdürü olmadıklarına ilişkin savunmalarının gerçekliği de araştırılması, bozmayı gerektirmiştir Yargıtay 11. Ceza Dairesi-Karar 2019/2646. Defter ve Belge Gizleme Suçunda Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması HAGB Zarar değil, tehlike suçu olan defter ve belge gizleme suçunda CMK’nin 231. maddesinin 6. fıkrası anlamda somut bir zarardan söz edilemeyeceği gözetilmeden; suç tarihinde engel adli sicil kaydı bulunmayan, dosyaya yansıyan olumsuz bir durumunun bulunmaması nedeniyle hakkında takdiri indirim nedeni uygulanan ve hükmolunan hapis cezası “cezasının tecili halinde suç işlemekten çekineceği” kanaatiyle ertelenen sanık hakkında, “zarar karşılanmadığı” gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, bozma nedenidir Yargıtay 11. Ceza Dairesi - Karar 2019/2088. Tehlike suçu niteliğinde bulunan defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçu yönünden ödenmemiş vergi borcu suçtan doğan bir zarar olarak kabul edilmemesine rağmen zararın giderilmesi koşulu gerçekleşmediğinden bahisle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılamayacağına dair itiraz mercisince verilen karar usul ve kanuna aykırı olup itiraz mercisince, itiraz olunan kararın kaldırılmasına müteakip, yerel mahkemenin yargılama sonunda vereceği hüküm, yeni hüküm sayılacağından ve bu hükme karşı temyiz yasa yolu açık olacağından yerel mahkemece verilecek hükmün temyiz edilmesi halinde hükümleri temyizen inceleme makamı olan Yargıtayın, 1412 sayılı CMUK’nın, 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca karar tarihi itibarıyla uygulanması gereken 320 ve 321. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinde ileri sürülüp sürülmediğine bakmaksızın gerek hükümdeki gerekse hükümden önce verilip de hükme tesir eden kararlardaki tüm kanuna aykırılıkları inceleyip aykırılık tespit etmesi halinde de bozma kararı verme hak ve yetkisine sahip olduğu, bu bağlamda itiraz mercisinin yaptığı değerlendirmeyle bağlı olmadığı dikkate alındığında, tehlike suçu olan defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçu neticesinde herhangi bir kamu zararının doğmamış olması, sanığın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel mahkumiyetinin bulunmaması, tarihli oturumda verdiği ifadesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini kabul ettiğini beyan etmesi ve yeniden suç işlemeyeceği hususunda Yerel Mahkemece olumlu kanaate varılması karşısında, itiraz merci kararı sonrası Yerel Mahkemece sanık hakkında kurulan erteli hapis cezasına ilişkin mahkumiyet hükmünün, Özel Dairece, ertelemeye göre daha lehe sonuçlar doğuran hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiği isabetsizliğinden bozulabileceği kabul edilmelidir Yargıtay Ceza Genel Kurulu - Karar 2019/500. Usulsüz Tebligat Nedeniyle Defter ve Belge Gizleme Suçundan Beraat Kimya ve Gıda San. Ltd. Şirketinin yetkilisi olan sanık hakkında defter ve belgeleri gizleme suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; 2006, 2007 ve 2008 takvim yıllarına ait defter ve belgelerin vergi incelemesine esas olmak üzere ibrazının istenildiğine dair, tarihli yazının, tarihinde Tebligat Kanununun 21, 213 sayılı VUK’nin 102. maddeleri uyarınca yapılan tebliği işleminin, muhatabın adreste bulunmaması nedeniyle keyfiyetin en yakın komşularından birine ve varsa yönetici veya kapıcıya bildirilmemesi nedeniyle geçersiz olduğu, sanığın da savunmasında Vergi Dairesinden veya ilgili kurumlardan gelen her türlü talebe karşılık verdiğini, istenilen her türlü defter, belge ve kayıtları ibraz ettiğini, tebligatın kendisine ulaşmadığını savunması karşısında; sanığa yüklenen “defter belge gizleme suçunun” yasal unsurlarının oluşmadığı ve sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyetine hükmolunması, bozma nedenidir Yargıtay 11. Ceza Dairesi - Karar 2019/1943. Yemekçilik … Ltd. Şti. yetkilileri olan sanıkların 2010 takvim yılına ait defter, kayıt ve belgeleri gizledikleri iddiası ile açılan kamu davasında; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun tarih ve 1999/11-273/288 sayılı kararında da açıklandığı üzere defter ve belgelerin çalındığı-kaybolduğu- bulunmadığı ileri sürülerek ibrazından kaçınılması halinde VUK’nin 139. maddesinde yazılı hususlarda usulüne uygun tebligatın aranmayacağı; sanıkların defter ve belgeleri bulamadıklarını savunmaları karşısında, 213 sayılı VUK’nin 139/2. maddesinde öngörülen ve incelemenin dairede yapılmasına imkan veren istisnalardan birinin varlığının dosya kapsamında mevcut olmadığı; sanıkların yetkilisi olduğu şirkete ait defter ve belgelerin başka bir tarihte vergi incelemesi için incelenmiş olmasının, defter ve belgeleri yeniden ibraz etmek zorunluluğunu ortadan kaldırmayacağı gözetilerek, varlığı dosya kapsamından anlaşılan mütalaa aslının ilgili kurumdan getirtilip unsurları itibarıyla oluşan suçtan sanıkların mahkumiyetlerine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde beraatlerine hükmedilmesi, bozma nedenidir Yargıtay 11. Ceza Dairesi - Karar 2019/259. Belgenin Varlığı Şüpheliyse Belge Gizleme Suçundan Beraat Kararı Verilmeli Sanık hakkında … numaralı KDV hariç TL tutarındaki faturayı ibraz etmemek suretiyle defter, kayıt ve belgeleri gizlemek suçunu işlediğinin iddia ve kabul edildiği olayda; sanığın, suça konu faturadan haberdar olmadığını, muhasebe kayıtlarına girmesinin hatadan kaynaklanmış olabileceğini, tek seferde bu miktarda mal alışının söz konusu olmadığını savunduğu, suça konu faturayı düzenlediği iddia edilen … hakkında düzenlenen vergi inceleme raporunda suça konu faturayla ilgili bir tespitin bulunmadığı; faturanın defterlere kaydedilmediği ve indirim konusu yapılmadığı anlaşıldığından, belgenin varlığının sabit olmadığı gözetilmeden, sanık hakkında beraat yerine, mahkumiyet hükmü kurulması, bozma nedenidir Yargıtay 11. Ceza Dairesi - Karar 2019/1494. Defter ve Belgenin Kaybedilmesi ve Usulsüz Tebligatı İddiası Defter ve belgeleri ibraz etmemek suçunun varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile oluşur. 2004 takvim yılına ait defter ve belgelerin istenilmesine ilişkin tarihli yazının 10/09/2007 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen 2004 yılına ait Adana 9. Noterliği’nin tarihli 35803 yevmiye numaralı işletme defterinin sanık tarafından ibraz edilmediği somut olayda; sanığın suç tarihinde iş yerini su bastığını, sonrasında bazı defterlerin kaybolduğunu, bu nedenle defterleri ibraz edemediğini savunması; defter ve belgelerin kaybedildiği ileri sürülerek ibrazından kaçınılması durumunda süreklilik gösteren Dairemiz kararları ile CGK’nın gün ve 1999/11-273/288 sayılı kararında açıklandığı üzere, mükellefe usulüne uygun tebligat yapılmasının aranmayacağı gibi dosya arasında mevcut Seyhan Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü’nün 18/12/2009 tarihli cevabi yazısında işyerinde sel baskını olup olmadığına ilişkin herhangi bir belge ve bilginin bulunmadığının bildirilmesi; Vergi Usul Kanununun 253. maddesine göre ilgili bulundukları yılı takip eden yıldan başlayarak beş yıl süre ile muhafaza edilmesi mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin 13. maddede düzenlenen mücbir sebep kapsamında düşünülmesi mümkün olmayan nedenlerden dolayı ibraz edilmediklerinin anlaşılması karşısında; vergi suçu raporunda belirtilen 10/09/2007 tarihli tebligat parçasının aslı veya onaylı örneğinin temin edilmesi suç tarihinde sanığın şirketin sevk ve idaresindeki sorumluluğunun araştırılarak tespit edilmesi, sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve yetersiz gerekçeyle beraatine karar verilmesi, bozma nedenidir Yargıtay 11. Ceza Dairesi - Karar 2018/2396. UYARI Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. Makale Yazarlığı İçin Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.
Şirket Karar Defterinin Kaybolması Durumunda Ne Yapılmalıdır?Şirket karar defteri, şirketlerde yönetim kurulunun şirket yönetimi ile ilgili olarak aldığı kararların yazıldığı ciltli ve sayfa numaraları bulunan karar defterinin, şu kayıtlardan en az birini içermesi gerekir;Karar sayısı,Karar tarihi,Kararların içeriği,Üyelerin imzası,Toplantıda bulunanlarYönetim kurulu karar defterinin açılışı, şirketin kuruluşu sırasında ve kullanmaya başlamadan önce yapılır. Ayrıca yönetim kurulu karar defterinin açılış onayının her hesap dönemi için yapılması gereklidir. Açılış onayı noter tarafından veya ticaret siciline tescili sırasında ticaret sicil müdürlükleri tarafından gibi anonim şirket veya sermayesi bölünmüş komandit şirketlerde envanter defteri, pay defter ve yönetim kurulu karar defterlerinin notere tasdik ettirilip tutulması gereklidir. Bu defterlerin sayfalarının bitmesi veya bir nedenle kullanılamaz olması durumunda tüm bu defterlerin yenilenmesi Defterlere ilişkin Tebliğ’in 13’üncü maddesi gereğince, yönetim kurulu karar defterlerinin yenilenmesi gereken durumlarda açılış onayı yapılacak yeni defter, kullanıma son verilecek defterle birlikte ya da zayi edilmiş ise zayi kayıp belgesi ile birlikte notere ibraz edilmeli, eski deftere veya zayi belgesine yeni defterin açılış onayı yapıldığına dair yazı ve tarih atılmalıdır. Bu karar gereğince, karar defterlerinin zayi edilmiş olması durumunda zayi belgesinin bulunması zorunlu hale gelmiştir. Eğer zayi belgesi bulunmuyorsa, noterler tasdik işlemini belgesinin hangi durumlarda ve nasıl alınacağı sorusu ise şöyle yanıtlanabilir; bir tacirin saklamakla sorumlu olduğu defterler ve belgeler, yangın, su baskını veya deprem gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle kanuni saklama süresi içinde kaybolursa, tacir kayıp durumunun öğrendikten itibaren 15 gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yerdeki yetkili mahkemeden kendisine zayi belgesini vermesini talep defteri kaybolduğunda işletmenin bulunduğu yerdeki yetkili mahkemeye, yasal süre dahilinde başvurularak zayi belgesinin alınması ve bu belge ile yeni defter onayı için notere gidilmesi karar defteri örneği için OfisPaneli Kaynaklar sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
karar defteri ile daire satışı